İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Çanakkale Zaferi’nin 104. yıl dönümü dolayısıyla KYK yurtlarında kalan öğrencilere yönelik olarak ‘Çanakkale Zaferi ve Gençlik’ konulu bir konferans verdi.
Maltepe Mimar Sinan KYK Yurdu’nda gerçekleşen programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Gençlik ve Spor İl Müdürü Dr. Cemil Bağlama, Maltepe Müftüsü Ahmet İnciler, Ataşehir Müftüsü Şakir Pinal ve üniversite öğrencileri katıldı.
Milletlerin tarihinde önemli noktalar olduğunu belirten Yılmaz, “Çanakkale Zaferi, gönül dünyamızda ve milletimizin yüreğinde derin iz bırakmış, Anadolu’nun her ocağından şehidi olan bir kahramanlık destanıdır. Milletlerin hayatlarında önemli dönüm noktaları vardır. Her milletin tarihteki yürüyüşü sırasında çok önemsediği, değer verdiği dönüm noktaları vardır. Bizim milletimizin de Müslüman olarak önemli dönüm noktalarımız olan savaşlar vardır: Bedir, Malazgirt ve Çanakkale bunlardandır” dedi.
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bedir Savaşı, Müslümanların ilk defa bir düşmanla karşılaşmasıydı. O yüzden Allah’ın Rasûlü bu savaşı çok önemsemişti. Malazgirt Savaşı Anadolu kapılarının İslâm’a açılmasıydı. Oradaki zaaf geri dönüş demekti. SultanAlparslan, 1071’de Malazgirt Meydan Muharebesi’ne girmeden evvel bembeyaz elbiseler giydi ve: “Bu benim kefenimdir!” dedi. Yâni kendini cihan şöhretine değil, hâlis bir îman vecdiyle şehitliğe hazırladı. Sultan Alparslan’ın bu ihlâsına mukâbil Cenâb-ı Hak ona, kendi ordusundan beş misli daha kalabalık bir orduya sâhip olan Romen Diyojen karşısında zafer nasîb etti.”
Çanakkale Savaşı’nın tarihteki önemine de değinen Yılmaz, şöyle konuştu:
“Balkanlar’a geçiş buradan başlamıştı Gâzi Süleyman Paşa ile Çanakkale’den başlamıştı. Çanakkale geri dönüş ve ric’atin eşiğiydi. Çanakkale düşse İstanbul ve Anadolu düşecekti. Ama 250 bin şehid verilen bu savaş zaferle neticelendi. Bedir’de olduğu gibi Çanakkale’de de mânevî birtakım desteklerin olduğu anlatılmaktadır.
Çanakkale savaşında en büyük hedef, semâlardan ezanı dindirtmemek, bayrağı indirtmemekti. Çanakkale zaferi, Anadolu topraklarındaki birlik ve beraberlik ruhunu gösteren en önemli olaylardan bir tanesidir. Çünkü Çanakkale Konya’dır, Kudüs’tür, Diyarbakır’dır, Kâhire’dir, Bingâzi’dir, Yemen’dir. Çanakkale Savaşı için Anadolu’dan, Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan, Kuzey Afrika’dan, Arabistan’dan, Yemen’den gelen kahramanlar vardır. Çanakkale şehidlerine hepimizin vefâ borcu var.”
Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkleri ve Müslümanları bu topraklardan geri göndermeye çalışan insanların varlığı hala devam ediyor. Geçtiğimiz Cuma günü yaşadığımız elim vak’a, Yeni Zelanda’lı gencin bıraktığı manifesto hangi duygularla tahrik edildiği ve Müslümanlara nasıl bir nefretle canavar haline geldiği çok ibretliktir. Bizim milletimiz kadar başkasıyla yaşamaya gönülden razı başka millet bulunmazken, milletimizi kötüleyen ve sahip olduğumuz ülkeye göz diken bu alçaklara necip milletimiz asla fırsat vermeyecektir. Çünkü bu milletin özünde olan Çanakkale ruhu, ebediyete kadar bu topraklara sahip olmaya inanmıştır. Gerektiğinde serden, yardan geçebilecek bir inanışla hayata bakmaktadır. Allah, milletimizin ruhundaki Çanakkale ruhunu daim, gençlerimizi bu duyguyla dolu eylesin. Hamdolsun, 15 Temmuz’da hiç ummadığımız gençlerimizin bile Çanakkale ruhuyla ayağa kalktığını, ülkesine, bayrağına, istikbaline ve istiklaline sahip çıktığını gördük. İnşallah bu ülkenin insanları bu tarz olayları bir daha yaşamayacaktır.”
Yılmaz’ın konuşması sonrası Üsküdar Müftülüğü Musiki Korosu tarafından Çanakkale türkülerinden oluşan bir konser verildi. 18.03.2019
