Başkanlığımızca Afyonkarahisar'da düzenlenen bir programa katılan Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş, İl Müftülüğümüze bir ziyaret gerçekleştirdi.
Müftülük personelimiz ile tek tek selamlaşan ve ilgilenen Prof. Dr. Ali Erbaş, İl Müftüsü Şükrü Kabukçu’dan, İl Müftülüğünün yürüttüğü hizmetler ve çalışmalar hakkında bilgi aldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a, İl Müftülüğümüze yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, ilimizin yetiştirdiği büyük değerlerden olan Hattat Karahisari’ye ait Yasin-i Şerif hattını takdim etti. Müftülük Şeref Defterini imzalayan Prof. Dr. Erbaş ardından Müftülük personeli ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
Şiddetle kınıyoruz
Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş, İl Müftülüğünden sonra, Afyonkarahisar Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz’ı, makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Ali Erbaş, Yeni Zelanda’da meydana gelen camilere yapılan saldırılarla ilgili şunları söyledi: "Bu olay, sadece Yeni Zelanda'daki bir camiye girerek insanları, ibadet eden Müslümanları şehit etme şeklinde bireysel bir olay değildir. Bunun böyle olmadığı da katilin geride bırakmış olduğu birtakım izlerden, yazmış olduğu yazılarda ve silahlarının üzerine yapmış olduğu işaretlerden ortaya çıkıyor."
Mabetler, savaşlarda dahi dokunulmaz mekanlardır
Başkan Erbaş, İslam dinine göre hangi dine ait olursa olsun bütün mabetlerin dokunulmazlığının, masuniyetinin ifade ederek, "Savaşta bile Müslüman askerlerin, hiçbir dinin mabedine, din adamına dokunmaması gerektiği kendilerine emredilir, talimat verilir. Dolayısıyla son dönemlerdeki özellikle mabetlere yapılan saldırıları şiddetle kınıyoruz" diye konuştu.
Dünyayı barışa davet eden bir dinini mensuplarıyız
Başkan Erbaş, Yeni Zelanda'daki saldırının aynı zamanda ülkemizi de hedef alan bir saldırı olduğuna işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizi özellikle hedef alan bir olay olması münasebetiyle bizi çok daha fazla ilgilendiriyor. Ülke olarak, millet olarak, camilere olan bu saldırıların durdurulması, adeta işi dinler arası savaşa götürecek bir boyuta doğru çekmek isteyenlere fırsat vermeme noktasında harekete geçmeliyiz. Bununla ilgili gerekli açıklamalarımızı ülke çapında yetkililerimiz yaptılar. Biz de dünyayı barışa davet eden bir dinin mensupları olarak her zaman barıştan yana olduğumuzu, insanların inançlarının, düşüncelerinin farklı olmasının normal olduğunu, farklılıkları zenginlik bilerek birlikte yaşama tecrübesini tarihimizde, medeniyetimizde nasıl gerçekleştirmiş isek bugün de bunu yapmamız gerektiğini, geleceğe de barış içerisinde yaşayacak şekilde taşımamız gerektiğini düşünüyorum."
İnsan, bu dünyada desteksiz değildir
Ziyaret sonrasında, Gedikpaşa (İmaret) Camiinde hutbe irad edip, Cuma namazı kıldıran Diyanet İşleri Başkanı, kürsüden insanların bu dünyada yalnız ve desteksiz olmadığına vurgu yaptı. Rabbimizin, Peygamberler ve yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim vasıtasıyla insanlara yol gösterdiğini belirten Prof. Dr. Erbaş, Cenab-ı Hakk’ın son sözü Kur’an-ı Kerim’in okunmasının ibadet olmasının yanı sıra ruh ve bedene şifa, ahlaki hastalıklara deva, Hak ile bâtılı, doğru ile yanlışı birbirinden ayıran Furkan, mutluluğun yollarını gösteren bir rehber olduğunu ifade etti.
Sünnet hakkında şüphe uyandırmak büyük bir vebaldir
Cemaate seslenişinde, sünnetin önemine de değinen Prof. Dr. Ali Erbaş, Kur’an ile sünnet arasına mesafe koymanın, “Kur’an bize yeter” ifadesiyle sünnetin dindeki yerini hafife almanın ve Peygamberimizden bize ulaşan sahih bilgi hakkında şüphe uyandırmanın, iyi niyetten uzak büyük bir vebal olduğunu belirtti.
