Elazig'da Hadissiz Islam Mümkün Mü ? Konulu Konferans Düzenlendi

hadissiz islam mümkün mü ? konulu konferans düzenlendi

Elazığ İl Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı Elazığ Şubesi tarafından “Hadissiz İslam Mümkün Mü?” adlı konferans düzenlendi.
 

Edibe Can Müftülük Sitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen ve Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Enbiya Yıldırım tarafından   “Hadissiz İslam Mümkün Mü?” adlı konferansa,  Sivil Toplum Kuruluşları, Din Görevlileri, Öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Bir selamlama konuşmasını yapan İl Müftüsü Selami Aydın:

Gelen vatandaşlara teşekkür ederek, “Kış gününde geldiğiniz için herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Elazığ İl Müftülüğümüzün hazırlamış olduğu programı inşallah hocamız sizlere sunacaklar. Çok değerli hocamız kendisine hürmet ettiğim sevdiğim Prof. Dr. Enbiya Yıldırım hocamızı Elazığ’da ağırlamak bizim için onur şeref olacak ben şimdiden hocama çok teşekkür ediyorum” dedi.

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Enbiya Yıldırım Konferanslarında: 

Hadis, sünnet ve İslam’ın önemine değinerek, “İslam ülkesinde Müslümanların hayatının Kur’an ve sünnet üzerine inşa edilmiş olduğu bir coğrafyada böyle bir konuyla niye karşınıza çıktık diye soracak olursanız bu kardeşiniz İslam dünyasını çok gezen ok farklı coğrafyalara gidip gelen ve bu coğrafyalarda Müslümanların karşılaşmış oldukları problemleri yakından gören bir insan olarak ülkemizin bir kısım genç imalarını etkileyen ve sadece Kur’an-ı Kerim ile yetinmek iddiasında olan bir akım karşı biz ne yapmamız gerekir.

Hz. Peygamber Aleyhisselam’ı nereye konumlandırmamız gerekir bunu özellikle genç arkadaşlarıma hatırlatmak ve Peygamber Aleyhissalatu Vesselam’ın Kur’an’ın yanındaki değişmez yerini tekrardan insanlarımıza öğretmek gibi bir görev üstlenmek durumunda kaldığımızı ifade edebilirim”

İslâm dünyasında din alanında yapılan tartışmalara ve bunların sosyal hayata yansımalarına bakıldığında, ümmetin çoğunlukla ifrat ile tefrit arasında gezindiği görülür. Bir kesim için Arapça yazılı klasiklerde geçen bilgiler mutlak hakikatlerdir. Bu kişilere yakın sayılabilecek bazıları için de ümmetin -haklı olarak çok değer verdiği bazı eserler adeta mukaddes konumdadır ve onlara en küçük bir eleştiri yöneltilemez. Çünkü böyle bir yola girilmesi Ehl-i sünnet inancını zedeler ve ilerleyen aşamalarda devamı gelir, yıkıma neden olur. Bu yüzden eleştirel bakış her halükârda terk edilmelidir. Bir başka grup da ümmeti inşa eden değerlerin önemini kavrayamaz. Yeterli birikimlerinin olmaması nedeniyle kendilerini otorite gibi görerek geleneğe, kültüre ve kazanımlarımıza saldırmayı, kusur aramayı bir maharet sayar, her şeyi değersizleştirir. Bu minvaldeki insanların bir kısmı ümmetin içine düştüğü karmaşanın suçlusu olarak hadisleri görür ve toptan redde yönelir. Kur’ân ile yetinme sloganıyla vahdeti sağlama iddiasında bulunur. Hepsi de samimi olan bu çabaların ümmeti ortak bir noktada buluşturmaktan aciz kaldığı aşikârdır. Çünkü bu düşüncelerin her birinin her İslâm ülkesinde büyük taraftar kitlesi vardır ancak sonuç ortadadır. Ümmet bölünmüş, kamplara ayrılmıştır.

 

Bu manzara bizlere itidalin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bunu sağlamanın yolu ise, Hz. Muhammed’e hak ettiği değeri vererek onu Kur’ân ile aramıza almak, otoritesini kabul etmektir. Bunu yaparken de Kur’ân dışında hiçbir kitabı kutsallaştırmadan- rivayetleri her açıdan tahlile tabi tutmak ve sıhhat testinden geçirmektir. Bu yapıldığı takdirde, hadis alanındaki tartışmaların büyük çoğunluğunun Müslümanların gündelik ibadet dünyasını şekillendiren rivayetlerde olmadığı görülecektir. Tam tersine ilk asırdan beri zaten tartışma konusu olan kabir azabı, Hz. İsa’nın nüzulü, geçmiş peygamberlere dair bazı kıssalarla ilgili olduğu anlaşılacaktır. Dolayısıyla ortada büyütülecek bir problem yoktur. Tartışma sahasında olan rivayetler tartışılmaya devam edilmeli ancak geri kalan rivayetlerle Hz. Peygamber zamanındaki gibi ibadet yapmanın mümkün olduğu bilinmelidir. Dolayısıyla büyük hadis külliyatı içindeki küçük tartışma alanını tüm hadislere yaymak haksızlıktır.

 

Program Müftü Aydın’ın Prof. Dr. Enbiya Yıldırım‘a filografi sanatı ay yıldızlı bayrak hediye ettikten sonra program sona erdi.