Rize Müftülüğü 35. Il Müftüleri Istişare Toplantısı Ankara'da Başladı

35. il müftüleri istişare toplantısı ankara'da başladı


15.10.2018 35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı Ankara’da başladı

35. İl Müftüleri İstişare Toplantısı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla Ankara’da başladı.

Toplumu din konusunda aydınlatmada Diyanet – İlahiyat ve İslami ilimler fakülteleri işbirliği imkanları ve stratejileri ana gündemiyle gerçekleştirilen toplantıya, 81 il müftüsünün yanı sıra ilahiyat ve İslami ilimler fakültelerinin dekanları da katılıyor.

Toplantının açış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Doğru şekilde karşılanmayan her ihtiyacın istismara açık olduğunu, bugün daha yakından görmekteyiz. Nitekim İslam’ın rahmet ilkelerini ve Müslümanların samimi duygularını hain emellerine alet eden FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütleri, din istismarının bir güvenlik meselesi haline geldiğinin açık göstergesidir” dedi.

Başkan Erbaş, “Sünnetin dindeki yerini hafife alarak Kur’an ve sünnet bütünlüğünü göz ardı eden, gereksiz ve faydasız tartışmalarla milletimizin zihnini meşgul eden, hikmet ve maslahatı öteleyen yaklaşımların da önemli bir sorun olduğu ortadadır” ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilahiyat ve İslami ilimler fakültelerinin önemli imkanlara sahip olduğuna dikkat çeken Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Kur’an ve sünnete dayalı dini bilginin toplumun her kesimine ulaştırılması ve din istismarının önüne geçilmesi alanında, Diyanet İşleri Başkanlığı ve dini yükseköğretim kurumlarımızın işbirliğini oldukça önemsiyoruz.  İlahiyat ve İslami ilimler fakültelerindeki hocalarımızın, irşat çalışmalarına daha çok katkı sunmalarını arzu ediyoruz. Bu manada camilerimizin bütün mihrapları, minberleri ve kürsüleri bütün akademisyenlerimize hatta öğrencilerimize açıktır.”

Başkan Erbaş, doğru dini bilginin üretilmesi, en güzel yöntemle sunulması ve nebevi bir örneklikle hayata rehberlik edilmesi konusunda, yükseköğretim kurumlarına, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve Milli Eğitim Bakanlığı’na büyük görevler düştüğünü söyledi.

İlahiyat, İslami ilimler fakülteleri, İmam Hatip Liseleri ve Diyanet İşleri Başkanlığının işbirliği içinde olması gerektiğine vurgu yapan Başkan Erbaş, “Bilgi üretim metodumuzu ve müfredatımızı, insan yetiştirme mekanizmalarımızı, din hizmeti çalışmalarımızı ve irşat stratejilerimizi her daim gözden geçirmek ve geliştirmek durumundayız” diye konuştu. 

“Camilerimizi daha işlevsel hale getirmenin gayreti içindeyiz”

“Bilgi ve teknolojinin hızla gelişmesi, sosyal şartların değişmesi din eğitimi ve din hizmeti çalışmalarını sürekli yenilemeyi ve geliştirmeyi de zorunlu kılmaktadır” diyen Başkan Erbaş, şöyle devam etti:

“Hem cami konseptimizi ve cami içi faaliyetlerimizi hem de sosyal ve kültürel içerikli din hizmetlerini buna göre planlamamız gerekiyor.

Bunun için camilerimizi daha planlı inşa etmenin ve daha işlevsel hale getirmenin gayreti içindeyiz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Gazi Üniversitesi ile cami mimarisi standartları projemiz devam etmektedir. Bu yılın sonu itibariyle bu projemiz sonuçlanacaktır. Müştemilatındaki sosyal donatılarla camilerimiz aynı zamanda bir mektep ve kültür merkezi haline gelsin istiyoruz. Diğer yandan abdest alanlarından iç mekânlarına bütün camilerimizin 24 saat boyunca, temiz, açık ve ibadete hazır olması bizim hem yasal hem de dini sorumluluğumuzdur.”

“Kadınların camilerde rahat ibadet yapabilmelerini sağlamak müftülerinin öncelikli görevleri arasındadır”

Başkan Erbaş, kadınların camilerde, rahat ve nezih bir ortamda ibadetlerini yapabilmelerini sağlamanın il ve ilçe müftülerinin öncelikli görevleri arasında olduğunu belirtti.

Din hizmeti konusunda önemli hususlardan birinin de nitelikli personel imkânı olduğuna değine Başkan Erbaş, “Söz konusu personeli temin edeceğimiz kaynak yükseköğretim kurumlarımızdır. Dolayısıyla ilahiyat ve İslami İlimler fakültelerimizle bu gerçeğe ve ihtiyaca göre program açma, branşlaşma, müfredat oluşturma gibi alanlarda acilen çalışma yapmak durumunda olduğumuzu ifade etmek isterim. Toplantı boyunca dekanlarımızla bu konuyu da müzakere edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Ülkemizin bütün gençlerini aynı derecede önemli ve değerli görüyoruz”

Başkan Erbaş, Diyanet’in gençlere yönelik çalışmalarını anlatarak, “Gençlerimizi geleceğimiz açısından en büyük imkânımız olarak görüyoruz. Her ilimizde bulunan gençlik koordinatörlüğü ve Kredi Yurtlar Kurumu bünyesinde manevi rehberlik hizmetlerini önemsiyoruz. Her hocamıza 10 gencimiz emanet, projesiyle, eğitiminden, dini ve ahlaki gelişiminden, kitap okuma alışkanlığı kazandırmaktan, geleceğine rehberlik etmeye varıncaya kadar her hocamızın 10 gencimize rehberlik etmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Başkan Erbaş, müftülere okulları ziyaret etmelerini, gençlerle bir araya gelmelerini tavsiye ederek, “Ülkemizin bütün gençlerini aynı derecede önemli ve değerli görüyoruz. Çünkü o gençler bizim gençlerimiz. Fikrî ve ahlaki anlamda savrulmalar yaşayan gençler varsa sorumlusunun aslında yetişkinler yani bizler olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım” diye konuştu.

“Irk, din, mezhep üzerinden çıkarılan fitne ve anarşinin önüne geçmek zorundayız”

Başkan Erbaş, “İslam dünyasının içinden geçtiği zor süreçler ve insanlığın yaşadığı derin bunalımların bizlere yüklediği sorumluluklar olduğunun farkındayız. Özellikle, ırk, din, mezhep, meşrep, ideoloji üzerinden çıkarılan ve körüklenen tefrika, fitne ve anarşinin önüne geçmek zorunda olduğumuz açık ve aciliyet kesbeden bir durumdur” dedi.

Başkan Erbaş, basılı ve görsel yayınlarıyla, irşat faaliyetlerini her geçen gün daha kapsamlı hale getirerek bütün vatandaşlara doğru dini bilgiyi ulaştırmaya çalıştıklarının altını çizerek, “Bu manada bütün yayın faaliyetlerimizle birlikte özellikle Diyanet Televizyonumuzu ve radyolarımızı daha çok sahiplenmemiz ve tanıtmamız gerektiğini önemle vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ise toplantıya katılan rektör ve dekanlar adına bir konuşma yaparak, Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilahiyat fakülteleri arasında iş birliğinin sürekli olması gerektiğini ifade etti.

4 gün sürecek toplantı, 18 Ekim'de sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erecek.