Ardahan’da “dinimizde Ilmin Yeri Ve Caminin Değeri” Adlı...

Ardahan'da “dinimizde Ilmin Yeri Ve Caminin Değeri” Adlı Makale Yazısı

“dinimizde ilmin yeri ve caminin değeri” adlı makale yazısı

03 Ekim 2020 - 09:50

Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle İl Vaizimiz Eyüp KALKAN tarafından yazılan “DİNİMİZDE İLMİN YERİ VE CAMİNİN DEĞERİ” adlı makale yazısı kıymetli okuyucularımıza sunulmuştur.

 

DİNİMİZDE İLMİN YERİ VE CAMİNİN DEĞERİ

İslam dininde ilmin apayrı bir yeri vardır. Caminin değeri ise zaman içerisinde daha anlaşılır hale gelmiştir. 1986 yılından itibaren Camiler Haftası, 2003 yılından itibaren Din Görevlileri ibaresi de eklenmek suretiyle Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak her yıl 1-7 Ekim tarihlerinde idrak edilmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığımız her yıl toplumun ihtiyaç duyduğu ayrı bir tema ile bu haftayı enine boyuna işlemektedir. 2020 yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftasının teması “Cami ve İlim” olarak belirlenmiştir.

Cami; toplayan, birleştiren, bir araya getiren kutsal mekânları ifade etmektedir. Cami kelimesini Kur’an, bizim kullandığımız manada ibadet edilen yer olarak kullanmaz. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “secde edilen yer manasında mescid” kelimesi kullanılmaktadır. Cami, İslam’ın alametidir. Cami, birleştiren, bütünleştiren yerdir. Cami, ibadet yeridir. Cami, irşat yeridir. Cami, istişare yeridir. Cami, eğitim-öğretim yeridir vb. Yani caminin pek çok fonksiyonu (işlevi) bulunmaktadır.

İlim denince uçsuz bucaksız bir deryadan bahsediyoruz. Yüce dinimiz İslam’ın ilk emrine baktığımız zaman bunu açık bir şekilde görebilmekteyiz. İlk gelen vahiy “oku” ile başlamaktadır. Okumak, ilim, bilgi, bilim, âlim, talim bu kavramların her biri birbiriyle ilişkilidir. Ayeti kerimedeki oku emrine baktığımızda neyi okuyacağımız belirtilmemiştir. Yani oku fiilinin nesnesi (mef’ulu) yoktur. Bu durum bize ilmin sürekli ve faydalı olmasını ihsas ettirmektedir. İlimle irtibatı koparmamak ve topluma, insanlığa, vatana, millete, devlete vb. faydalı olan tüm ilimler okunmalıdır. İki cihan serveri Hz. Muhammed (sav) “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz, isteyiniz.” tavsiyesiyle aslında ilimden bir an bile uzak durmanın bize yakışmayacağını bu hadis-i şerifiyle ifade etmektedir.

Dünyadaki ülkelere baktığımızda ilimle iç içe olan ülkelerin söz sahibi olduklarını, diğer ülkeler üzerinde etkileri olduğunu görmekteyiz. Bizler de ülke olarak, millet olarak üst seviyelerde yer almak istiyorsak, ilimden kopmadan çalışmalarımıza devam etmek durumundayız. Her gün biraz daha ileriye gitmenin gayreti içerisinde olmamız gerekmektedir. Öyle ya Peygamber efendimizden öğrendiğimiz “İki günü eşit olan aldanmıştır.”, “İlim, müminin yitiğidir, onu nerede bulursa alır.” hadis-i şeriflerini kendimize rehber edinmeliyiz. İlim evrenseldir. İlmin milliyeti, ülkesi olmaz. Yine Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy: “Alınız ilmini Garbın, alınız sanatını; Veriniz hem de mesainize son süratini.” derken bizleri çalışmaya teşvik etmektedir. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de: “Allah hikmeti (ilmi) dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse şüphesiz ona çokça hayır verilmiştir…” “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?...” “Allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir…” ayet-i kerimeleri, ilmin değerini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Astronomi bilen bir insan Enam suresinin 125. ayetini güzel bir şekilde anlayabilmektedir. Çünkü ayet astronomi ilmiyle bağlantılıdır. Bu sadece bir örnektir. Kur’an-ı Kerim’de bunun örnekleri oldukça fazladır.

İnsanoğlunun maddiyata olan düşkünlüğü herkes tarafından bilinen bir gerçektir.

Oysaki edinilen ilim daha değerlidir. Hz. Ali (r.a)’nin ifadesiyle: “İlim maldan hayırlıdır. Çünkü ilim harcandıkça artarken mal harcandıkça azalır.” İşte burada, binden fazla hadis rivayet eden, daima Hz. Peygamber ile bulunan Ebu Hureyre’den gelen rivayet dikkati çekmektedir. Ebu Hureyre, bir gün Medine sokaklarında dolaşırken insanların boş bulunduklarını görünce onlara: “Mescidde Peygamberin mirası bölüşülüyor. Siz ise burada duruyorsunuz. Bunun üzerine insanlar mescide koşup gidiyor bakıyorlar. Daha sonra gelip Ebu Hureyre’ye hitaben, biz mescide gittik ama senin dediğin gibi miras vs. bulamadık. Ebu Hureyre orada ne gördünüz diyor. Onlar da bir kısım insanlar namaz kılıyor, bir kısım insanlar Kur’an-ı Kerim okuyor, bir kısım insanlar bilgi müzakere ediyorlardı. Bunun üzerine Ebu Hureyre de işte Peygamberin mirası ilimdir. Kim o ilimden hissesine düşeni alırsa pek çok hayır elde etmiştir.” diyor.

İşte Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle ilmin yerini ve caminin değerini bir kez daha düşünelim. Camilerde cami görevlisi olarak görev yapan din görevlileri camileri saadet asrındaki işlevine yeniden kavuşturmalıdır. Camileri irşat, ilim, istişare, eğitim-öğretim yuvasına dönüştürelim. Camilerdeki ilim halkalarını eksik etmeyelim. Hangi görüşten, hangi zihniyetten, hangi düşünceden olursa olsun camilerimizin herkese açık olduğunu ihsas ettirelim.

2020 yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası teması olan “Cami ve İlim” konusunun daha güzel ufuklara yol açması temennisiyle, haftamız hayırlara vesile olsun.

                           Eyüp KALKAN                                                                                                               İl Vaizi

 


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Karabük'te Gençlik Hizmetleri Eğitim Seminerleri Düzenlendi
Karabük'te Gençlik Hizmetleri Eğitim Seminerleri Düzenlendi
Antalya'da şevval Umrecileri, Dualarla Kutsal Topraklara Uğurlandı.
Antalya'da şevval Umrecileri, Dualarla Kutsal Topraklara...