Kadir gecesi vesilesiyle başta Merkez Kayıboyu Camii olmak üzere diğer tüm camilerde düzenlenen programlara binlerce vatandaş katıldı.
Merkez Kayıboyu Camii’nde Yatsı namazından önce başlayan programda, Din görevlileri ve Osmanlı Yatılı Hafızlık Kur’an Kursu Öğrencileri tarafından okunan Kur’an-ı Kerim, Mevlid-i Şerif ve ilahilerden sonra İl Müftüsü Necati Akkuş gecenin mana ve ehemmiyetini ifade eden bir konuşma yaptı. Konuşmasına; “Yüce Mevla’m bu Mevlid Kandilini; evlerimizi, hanelerimizi, beldelerimizi, ülkemizi, milletimizi ve İslam Âlemi’ni aydınlatan, yeniden hidayete ulaştıran, kullarına rahmet ve bereketiyle tecelli ettiği mübarek gecelerden eylesin.” Niyazıyla başladı.
Devamında; Bir Mevlid Kandilini daha bu gece idrak etmiş bulunuyoruz. Milletimiz asırlardan beri kâinatın efendisi Hz. Rasulüllah (s.a.v)’in dünyaya teşrifinin yıldönümünü, büyük bir arzu ile büyük bir iştiyak ile bekler ve O’nun doğumunu mevlitlerle, kandillerle kutlaya gelmişlerdir. Hz. Rasulüllah (s.a.v.) Cenab-ı Hakkın bizim aramızdan seçip bize göndermiş olduğu; çok şefkatli, çok merhametli, bir peygamberdir. Peygamberlerin en sonuncusu Hatemül Enbiya, Habib-i Kibriyadır. Yüce Mevla Kur’an-ı Keriminde Tevbe Suresinde, “Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” Buyuruyor. O’nun âlemlere rahmet olarak gönderilmesi bizim için ayrı bir mana ifade ediyor. Duha suresinde Yüce Mevla, Rasulüllah (s.a.v)’mi yetim bulup O’nu büyüttüğünü, kollayıp gözettiğini, izzet ve ikram verdiğini ve O’nun razı olmadığı müddetçe vermeye devam edeceğini bildiriyor. Bu ayetin nüzul sebebinde, Peygamberin ümmetine olan düşkünlüğü ortaya çıkıyor. Geldiğinde zaten rahmetti. Alemlere rahmetti, canlılara rahmetti, kadınlara, erkeklere, kimsesizlere, yetimlere rahmetti. O’nun gelişiyle beraber kadın kölelikten kurtuldu. O’nun gelişiyle kız çocukları diri diri toprağa gömülmekten kurtuldu. İnsan olma haysiyetini kazandı. Peygamber olduktan sonra, Hira Nur dağında ikra (oku) emriyle Kur’an-ı Kerim vahyi ilahi gönderilmeğe başladıktan sonra, işte asıl güneş, asıl nur o zaman dünyanın üzerine doğdu, karanlıklar aydınlanmaya başladı. Peygamberin gelişiyle beraber, yeryüzü adeta yeniden tezyin ve tayin oldu. Yeniden nizam ve intizama girdi.
O rahmet peygamberi, O merhamet peygamberi. Bizlerde o’nun ümmetiyiz. O bize karşı çok merhametli, çok şefkatli. Bizim de O’nun bize tavsiye etmiş olduğu, emretmiş olduğu, bize göstermiş olduğu yol ve istikamette daim olmamız gerekir. Cenab-ı Hak Enfal Suresinde; “Ey inananlar! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resulü’ne uyun. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” Ali İmran suresinde de; (Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir. De ki: Allah'a ve Resulü’ne itaat edin.” Buyuruyor. Öyleyse bize düşen görev; O’nu sevmek, tanımak, anlamak, anladıktan sonra hayatımıza hâkim kılmak. O bizim için tek önder, tek rehber, tek kılavuz olmalı. İşte o zaman, O’nu sevdiğimizi iddia etmenin bir anlamı bir ehemmiyeti olacaktır. Son olarak, Peygamber efendimizin doğumunun yıl dönümü olan Mevlit Kandilinizi kutluyor, bu gecenin İslam Âleminin birlik ve dirliğine, insanlığın hidayet ve barışına vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum." Duasıyla konuşmasına son verdi.
Program yapılan dua, niyaz ve münacatların ardından sona erdi.
Program sonrası İl Müftümüz Necati Akkuş, vatandaşların kandilini tebrik etti.
