İlahi rahmet ve mağfiretin sağanak, sağanak yağdığı, manevi bereketin her tarafı kapladığı rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan-ı Şerife yaklaşmış olmanın heyecanı içerisindeyiz. 23 Nisan Perşembe gecesi kalkılacak ilk sahurun ardından 24 Nisan Cuma günü tutulacak ilk oruçla Ramazan ayına girmiş olacağız.
Ramazan ayı, oruç ayıdır. Nitekim Cenabı Hakk’ın “Ey İman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.”(Bakara Suresi, 183) şeklinde emir buyurduğu oruç ibadeti, ramazan ayı boyunca ifa edilen önemli bir kulluk vazifesidir. Zira Allah Resûlü, oruç tutmayı günahlardan arınmaya bir vesile olarak değerlendirmiş,cennete açılan bir kapı olarak da nitelendirmiştir. (Buhârî, “Savm, 4)
Ramazan ayı Kur’an ayıdır. İnsanlara yol gösteren, hak ile batılı ayıran hidayet rehberi Kur’an-ı Kerim bu ayda nazil olmuştur. Bu ayda müminler, Yüce Kitabımız Kur’ân’ı okuma, anlama ve yaşama gayreti içerisinde olacaklardır.
Ramazan ayı, infak ayıdır. “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz...”(Âl-i İmran, 92) ayeti ışığında verilecek olan zekat, sadaka-i fıtır ve diğer infaklar sahip olunan servetin hakkını ve şükrünü ifa noktasında önemli bir görev üstlenecektir.
Ramazan ayı, sabır ayıdır. “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele…”(Bakara, 155) buyuran Cenab-ı Allah, dünya hayatında insanoğlunun her daim imtihanlarla baş başa kalacağını ve mutlu neticenin ise sabredenlere bahşedileceğini beyan etmiştir. Ramazan ayı da birçok yönden kulların sabrının sınandığı bir zaman dilimidir. Nitekim müminler oruç ibadeti vesilesi ile sadece bedeni ihtiyaçlar karşısında değil, maruz kalacakları günahlar karşısında da nefsine hakim olma dirayetini gösterirler.
Ramazan ayı, kardeşliğimizi pekiştirme, gönüller arasında sevgi ve merhamet köprüleri inşa etme ayıdır. Nazargahı ilahi olan kalpleri tamir ve incinmiş kalpleri kazanma ayıdır. Bu vesile ile çevremizde yaralı bir gönül, kırılmış bir kalp bırakmayalım. Kardeşlik ruhu ile gönüllerimizi öyle bir kenetleyelim ki, öfke, kin, nefret ve terör bizleri tefrikaya sürükleyemesin. Diğer bir yönüyle Ramazan ayı, muhasebe ayıdır. Bu nedenle hayatımızı gözden geçirmeli, yaptığımız hataları yapmamaya söz verip Allah’tan af dilemeli ve onun affına mazhar olmaya çalışmalıyız.
Diyanet İşleri Başkanlığımız bu yılın Ramazan ayı temasını “Ramazan ve Sorumluluk Bilinci” olarak belirlemiştir. Öz benliğine ve çevresine karşı yabancılaşan insanın, en başta Allah’a, sonra kendisine, tüm insanlığa ve kainata karşı sorumluluklarını yeniden hatırlaması, özellikle Kovid-19 salgınıyla başa çıkmaya çalıştığımız bu süreçte büyük önem arz etmektedir. Yine bu süreçte sorumluluk bilinci ile Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirlere riayet edilmesinin önemine dikkat çekmek isterim. Bu bir yönüyle insani sorumluluğumuz olduğu gibi diğer yönden de önemli uhrevi bir sorumluluktur. Covid-19 tedbirleri çerçevesinde bu yıl terâvih namazlarımızı evlerimizde kılacağız. İftarlarımızı âilemiz ile birlikte yapacağız. Misafirliğe gitmeyecek, misâfir kabul etmeyeceğiz.
Her zaman olduğu gibi bu dönemde de Başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfı gönüller arasında köprü olmaya devam etmektedir. Bu bağlamda TDV Burdur Şubesi ve Burdur Müftülüğümüz, vatandaşlarımızın zekat, fitre, fidye ve diğer bağışlarını ihtiyaç sahipleri ile buluşturmaya devam edecektir. Birbirimize kenetlenmeye daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde tüm Burdurlu vatandaşlarımızı “Biz bize yeteriz Türkiyem” kampanyasına destek olma konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Bu vesile ile Ramazan-ı Şerifinizi en kalbi duygularımla tebrik eder, bu ayın başta ülkemiz olmak üzere İslam alemine ve tüm insanlığa, sağlık, huzur ve bereket getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.
22.04.2020
Enver TÜRKMEN
Burdur İl Müftüsü
