Ramazan ayını hep birlikte idrak ediyoruz. Manevî hayatımızda seçkin yeri olan bu aya bizleri eriştiren yüce Rabbimize hamdediyor, bu ayı nasıl değerlendireceğimizi bize öğreten sevgili peygamberimize salât ve selâm ediyoruz. İndirilmeye başlandığı aya değer veren ve o ayı on bir ayın sultanı yapan, indirildiği geceye değer veren ve o geceyi bin aydan daha hayırlı yapan Kur’an-ı Kerim, 1400 yıldan beri kimin kalbine nüfuz ediyor, onun hayatına giriyor ise onu da değerli yapıyor, kâmil bir mümin seviyesine çıkarıyor.
Ramazan ayının çok kıymetli olmasının bir sebebi de insanlığa son ilahi kitap Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirilmeye başlanmış olmasıdır.
Kur’an-ı Kerim, Allah Teâlâ’nın Cibril vasıtasıyla gönderdiği kitapların sonuncusudur. Allah Teâlâ, peygamberimizden başka peygamber görevlendirmeyeceği gibi başka kitap da göndermeyecek ve insanlık var olduğu sürece Kur’an-ı Kerim de insanlığa yol göstermeye devam edecektir. Kur’an-ı Kerim, peygamberimizin hayatında tamamen yazılıp tesbit edilmiş ve daha sonra da mushaf haline getirilmiştir. Kur’an-ı Kerim, peygamberimize vahyolunduğu günden beri hiçbir değişikliğe uğramadan bize kadar gelmiştir. Kur’an-ı Kerim, sadece mushaflarda yer almamış, indiği günden itibaren pek çok kimse tarafından tamamen ezberlenmiştir. Kur’an-ı Kerim, eşi olmayan bir kitaptır, çünkü o, insan sözü değil Allah kelâmıdır. Lafzı da manası da Allah’ındır.
Kur’an-ı Kerim, İslamiyet’in ana kitabıdır. Dinin esasıdır. Dinî hükümlerin dayanağı olan delillerin birincisidir. Kur’an-ı Kerim, insan ilişkilerine büyük önem verir. Diğer taraftan Kur’an-ı Kerim, insana büyük değer verir. Kur’an-ı Kerim, zina, fuhuş, adam öldürmek, yalan söylemek, iftira etmek, haksızlık yapmak, israf etmek, hıyanette bulunmak, gıybet ve sarhoşluk gibi toplumu temelinden sarsan kötülükleri yasaklar. Kur’an-ı Kerim, daima ileriyi emreder. Kur’an-ı Kerim, daima ilme teşvik eder.
Ramazan ayı ise fırsatlar ayı ve Kur’an ayıdır. Bu ayda Peygamber Efendimizle Cebrail bir araya gelirler Kur’an-ı Kerim’i okurlardı. Bu ayda camilerde veya evlerimizde okunan mukabeleler ile kendi kendimize okuduğumuz hatimler ile Kur’an-ı Kerim’i okumayı ahlak haline getiriyoruz. Bugün hem evlerimizde hem de camilerimizde okuduğumuz mukabelelerin ana menşei budur. Peygamberimiz (s.a.s.) ve Cebrail (a.s.)’ın sünnetini bugün Ramazan münasebetiyle tekrar etmekte ve bu önemli buluşmayı bizlerde gerçekleştirmekteyiz. Bu aydan istifade etmek için Sevgili Peygamberimizin sünnetine riayet etmeliyiz. O’nun sünneti en güzel rehberliktir. Yazılı olan bir metnin hayata nasıl aktarılacağının cevabı Peygamberimizdedir. Kur’an’a uygun bir hayat arzu edenler için en güzel rehber Peygamberimizdir.
Dünyamızı da ahiretimizi de hayırla ulaştırmak için yegâne kılavuz Kur’an-ı Kerim’dir. Gerçek hidayet rehberi, iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, günahla sevabı birbirinden ayıran Furkan, Kur’an-ı Kerim’dir. Rabbimizin bizden razı olacağı şeylerin anlatıldığı kitaptır Kur’an. Gönül dünyamızı, akıl dünyamızı, bedenimizi, ruhumuzu güzelleştirecek, nefsimizi tezkiye edecek, bizi şeytanın vesveselerine karşı koruyacak olan Kur’an-ı Kerim’dir. Bu veya daha birçok sebeplerle hatimlerimizi okurken düşüneceğimiz şey bu olmalıdır. Oruçlarımızı tutarken aklımızda hep bu olmalıdır. Kur’an-ı Kerim’in hayata aktarılmadığı bir Ramazan eksiktir.
Yine bir ramazan ayının daha içerisinde olmanın ve onu layıkıyla eda edebilmenin heyecanı içerisindeyiz. Ramazana ulaşmak insan için büyük bir nasip ve lütuftur. Çünkü bu ayda yalnız Allah (c.c.) rızası için oruç tutarsak, ibadetlerimizi yalnız O’nun rızası için yerine getirirsek, Kur’an-ı Kerim’in o feyizli ve bereketli dünyasından istifade etmeye çalışırsak günahlarımız affedilecektir. Her Ramazanda hatırladığımız ve hatırlattığımız şu hadise kulak verelim. "Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Savm 6)
Bu ayı fırsat bilip oruçlarımızı tam tutarak, Kur’an okuyarak, ibadet yaparak en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Kimseyi incitmemeye özen göstermeliyiz. Yoksulları ve kimsesiz çocukları korumalıyız. Böyle yaptığımız takdirde Allah’ın rızasını kazanmış oluruz. Bu duygularla hepinizin ramazan-ı şerifini kutluyor, hepimiz, ülkemiz, milletimiz ve hatta insanlık âlemi için hayırlara vesile olmasını yüce Mevlâ’dan niyaz ediyorum. Âmin.
Kurşunlu İlçe Vaizi
Mehmet AKMEŞE