Istanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, Bediüzzaman Said Nursi’nin 60. Vefat Yıldönümü Münasebetiyle Düzenlenen Anma Programı’na Video Konferans Yoluyla Katıldı

istanbul müftüsü prof. dr. mehmet emin maşalı, bediüzzaman said nursi’nin 60. vefat yıldönümü münasebetiyle düzenlenen anma programı’na video konferans yoluyla katıldı


Istanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, Bediüzzaman Said Nursi’nin 60. Vefat Yıldönümü Münasebetiyle Düzenlenen Anma Programı’na Video Konferans Yoluyla Katıldı

Bediüzzaman Said Nursi, vefatının 60’ıncı yıldönümünde Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen “Bilimlerle Bütüncül Yaklaşım” başlıklı çevrimiçi bir programla anıldı.

Video konferans yoluyla programa katılan İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, Bediüzzaman Said Nursi’nin yaşadığı türlü zorluklara rağmen davasına sabırla sahip çıktığını ifade ederek, “Bediüzzaman dendiği zaman pek çok sahih hadis kitabında geçen rivâyet aklıma gelir; ‘Âlimler Peygamberlerin mirasçılarıdır. Zira onlar ne mal ne mülk bırakmışlardır. Sadece ve sadece ilim bırakmışlardır.’ Yakın tarihe baktığımız zaman benim görebildiğim kadarıyla bu hadis-i şerifin ete kemiğe büründüğü şahsiyetlerden birinin Said Nursi Hazretleri olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Zira bu hadis-i şerif bize şunu ifade eder; âlimler öyle kimselerdir ki peygamberlerin yolunun yolcusu olmuşlardır. Bu yolun yolcusu olmanın beraberinde getirdiği ne kadar zorluk varsa hepsiyle de karşılaşmışlardır. Said-i Nursi’ye baktığımız zaman bir taraftan sabır ve metanetle ömrünü vakfederek iman davasına sahip çıkıyor. Akabinde böyle bir davaya gönül vermenin getirdiği ne kadar zorluk varsa hepsine göğüs geriyor.” ifadelerini kullandı.

Said Nursî’nin, bütüncül yaklaşımının ardında Kur’ânî bakış açısı esastı

Müftü Maşalı, Bediüzzaman Said Nursi’nin Kur’ânî bakış açısından bahsederek, “Üstadın başarısı, fikriyat ve düşünce noktasında İslam’a bütüncül bir bakış yapabilmesi ve İslami asıllar arasındaki kuvvetli irtibatı devre dışı bırakacak nitelikte parçacı yaklaşımdan uzak kalabilmesidir. Böyle bir yaklaşımı yakalayabilmesinin ardında Kur’ânî bir bakış açısını esas alması önem arz ediyor. Kur’ânî bakış açışını merkeze koyarak bütüncül bir bakış gerçekleştirme imkânı elde ediyor.” dedi.

Bediüzzaman Hazretlerinin hem Kur’ân’a hem de İslami İlimlere bakış noktasındaki esas aldığı külli yaklaşımına vurgu yapan Maşalı, “Günümüzde mutlaka çağın gereklerine bağlı olarak geleneğin ihyası hareketi olmalı ve hareketin sağlıklı bir zemine oturmasında nasıl bir yaklaşım sergileneceğine dair üstad örnek olarak değerlendirilmeli.” diye konuştu.

Îmâni savrulmalara engel olmanın yolu

İstanbul Müftüsü, günümüzde özellikle gençliğin îmân noktasındaki savrulmalarının altını çizerek, “Bu savrulmalara engel olma adına Said-i Nursi Hazretlerinin başlatmış olduğu îmânı tahkim etme gayreti büyük önem arz ediyor. Üstad, din ile bilimi birleştirmek suretiyle bütüncül bir yaklaşımla meseleye ne sadece dini yaklaşım içerisinden ne de sadece bilimsel açıdan bakmamıştır. Meseleye dinle bilim arasında çatışma varmış hissi vererek yaklaşmak yerine, bu ikisi arasındaki irtibatı özellikle bilimin, dinin ve imanın tahkim edilmesi noktasında sunacağı katkıyı çok başarılı bir şekilde ortaya koymuş durumdadır.” ifadelerini kaydetti.

Nursî, en zor ve sıkıntılı süreçleri bile değerlendirirdi

Said Nursi’nin zor dönemleri fırsata çevirdiğini belirten Maşalı, “Bediüzzaman’ın hayatına baktığımızda eserlerini zor zamanlarında kaleme almıştır. Üstad’ın hayatında ne kadar zorluk varsa, o bu sıkıntılı süreçleri Risale-i Nur gibi devâsa bir külliyâtı miras bırakmaya vesile olacak fırsat zamanları olarak değerlendirmiştir. Bunun ancak ve ancak hayata bütünüyle imânî bir perspektiften bakıldığı takdirde başarılabileceği kanaatindeyim.” diyerek konuşmasını noktaladı.