Malatya'da Mevlid-i Nebi Haftası Konferansı

mevlid-i nebi haftası konferansı


Malatya'da Mevlid-i Nebi Haftası Konferansı

Malatya Büyükşehir Belediyesi Nikâh Sarayında düzenlenen törene; Malatya Valisi Aydın BARUŞ, Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih KURT, Malatya İl Müftüsü Ümit Çimen, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cemal Nogay,  Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet SAVRAN, İl Jandarma Komutanı Albay Necmi İNCE, İl Emniyet Müdürü Ömer URHAL, diğer daire amirleri, STK temsilcileri, Din Görevlileri, Kur’an Kursu Öğreticileri, Öğrenciler, Vatandaşlar ve diğer davetliler katıldı.

Program İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ve “Peygamberimiz ve Gençlik” temalı sinevizyon gösterimiyle devam etti.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Malatya İl Müftüsü Ümit Çimen, “Hz. Peygamber ve Gençlik temasıyla alakalı şunları söyledi: Bugün bizim en kıymetlimiz, Peygamberimizin dünyaya teşriflerinin 1447. yılı münasebetiyle toplandıklarını ifade ederek,” Onun hayatı, sünneti ve hadisi şerifleri Kur’an’ın yanlış anlaşılmasının önünde bir engeldir. Peygamberimize, Rabbimiz ne dediyse O, odur. Hz. Muhammed (s.a.v) sıradan birisi değildir. Kâinatın yaratıcısı, Ahzab Suresi 40. ayetinde onun için: “Allah’ın elçisi, Peygamberlerin sonuncusudur”. buyuruyor. Sebe suresinin 28. Ayetinde ise  “Biz seni başka değil ancak müjdeleyici, uyarıcı olarak bütün âlemlere, bütün insanlara rahmet olarak gönderdik.” buyuruyor. Sevgili Peygamberimiz, “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” buyuruyor.

Bizi biz yapan değerlerimizin temelinde-özünde ne kadar kavram varsa onunla içi doldu. Her şeyden önemlisi insan onunla kemal buldu. Hayatı yaşanır yapan sevgi, saygı, merhamet, diğergamlık, paylaşma gibi insani değerler, fert ve toplum hayatında yerini aldı. Asırlardır bu toprakları vatan yapmışsak, birlikte ve ahenk içerisinde yaşamışsak- seferlerde zafere ulaşmışsak bunların temelinde, şüphesiz O’nun bıraktığı hayat ölçüleri vardır. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde ve özellikle İslam coğrafyasında cereyan eden ve yüreğimizi acıtan olaylar, Sevgili Peygamberimizin bizlere öğrettiği ölçülerden ne kadar uzak kaldığımızı göstermektedir” dedi.

Son yıllarda, “İslam toplumlarının sömürülmesinin bir aracı olarak kullanılan mesihçi, mehdici, hurifi-Batıni karakter arz eden, sır-gizem, adanmışlık, takiyyecilik gibi özellikler gösteren FETÖ ve benzeri hareketlerle birlikte; küresel emperyalizmin, Ortadoğu’da, İslam’ın ana coğrafyasında iki asrı aşkın zamandır; ihtiyaç duyduklarında kullanılmak üzere katil güruhu yetiştirdikleri bir enfeksiyon alanı olarak da muhafaza ettikleri Vahhabi-sözde selefi-öze dönüş mülahazalı anlayış; asırlardır nice emek ve gayretle ortaya konmuş muazzam İslam kültür ve medeniyetine ait mirası tarumar etmeyi hedef seçmiş, bu tedhiş ve tekfirci bakış bizim, bu toprakların evlatlarının dini bünyesinde yer bulmamalıdır.

Muhteşem tarih, kültür ve medeniyetimizin temelinde, Mevlanaların, Yunusların, Hacı Bektaş-ı Velilerin ve nice gönül erlerinin ortaya koyduğu sevgi-saygı ve barış ahlakının dili ve eli vardır.  Bu itibarla; asırlardır oluşturduğumuz, bu topraklarda kök salan ve yeşeren imha değil-ihya bakışlı, insan merkezli-insanı ve insani değerleri önceleyen, kardeşliği, sevgi ve saygıyı önemseyen- muhteşem kültür ve medeniyetimizi besleyen Din-algı ve anlayışımızın muhafazası önem arz etmektedir.  

Program Vali Aydın Baruş’un konuşmasıyla devam etti. Vali Aydın BARUŞ konuşmasında şu hususlara değindi: “Sevgili peygamberimizi salat ve selamla anıyoruz. Hz. Muhammed (s.a.v) tüm insanlık için bir haberci, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Peygamberimiz hayatı ve insanlığa aktardığı ilkeler ve hayat prensipleri sadece Müslümanlar için değil tüm insanlık için bir rehber niteliğindedir. Peygamber Efendimizin Kur’an’ı Kerim rehberliğinde bizlere aktardığı değerlere en fazla sahip çıkan ve O’nun değerlerini dünya üzerinde yaşatmak için canını ortaya koyan büyük milletimiz olmuştur.

Milletimizin tarih boyunca kurduğu medeniyetlerde, Peygamber Efendimizin Kur’an’ın rehberliğinde ortaya koyduğu ödevleri kendisine temel unsurlar olarak alıp çocukların ve gençlerin hamurunu yoğurmuş ve tüm dünyaya hak ve adaleti götürmenin mücadelesini vermiştir. Milletimiz O’nun en güzel isimlerini çocuklarının isminde yaşatmıştır. Bu Peygambere verilen değerin ne kadar büyük olduğunu ifade etmektedir. Yüzyıllar boyunca okutulan mevlitlerimizde sevgili peygamberimize salat-ı selam getirdik. Süleyman Çelebi O’nun üzerine naat-ı şerif yazdı. Ve biz önemli olaylarda bu Mevlidi Şerif-i okuyarak Sevgili Peygamberimizi her zaman şükranla ve rahmetle anıyoruz” şeklinde konuştu.

Daha sonra Vali Aydın Baruş: “Gençlik önemli bir değerdir. Hz. Peygamber (s.a.v) gençliğe verdiği değeri birçok Hadis-i Şerifinde bizlere bildirmektedir. Geleceğe ve insanlığa iyi bir miras bırakmak istiyorsak Hz. Muhammed (s.a.v)’in güzel ahlakıyla ahlaklanmalı ve gençliğimize bu güzel ahlakı aktarmalıyız. Hz. Peygamberin emin olma-güvenilir olma vasfını tüm insanlığa ve gençlerimize aktarmalıyız”. Dedi.

Programa konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınları Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt ise gençliğinin önemine dikkat çekerek, “Efendimizi andığımız bu hafta gençliği, gençliğin önemini, bizlere örnek olacak gençleri konuşacağız. Doğumunu kutladığımız Efendimiz bize gençliğin özel bir nimet olduğunu; belirterek ortaya koyar. Hayatımızın her evresi ve dönemi ayrı bir kıymete ve değere haizdir. Ama hiç şüphesiz ki insanlık için en özel ve kıymetli dönem gençlik dönemi. Dünyanın da ahiretin de kazanıldığı, kazanılabileceği önemli bir dönem insan için gençlik dönemi. Sevgili Peygamberimiz (sav) insanoğlunun hesap anında ömrünün genelinden, bütününden hesaba çekilmesinin dışında özellikle gençlik dönemini nerede nasıl değerlendirdin sualine muhatap olacağını bize bildirerek gencik döneminin, gençliğin önemini, kıymetini dikkatimize sunmuştur. Gençken kul olabilmek, gençken teslim olabilmek, gençken ibadet etmek, kaim olmak iyilikte ve güzellikte başlı başına bir değerdir” diye konuştu.

Daha sonra Kurt: “Efendimiz gençlik dönemindeki ibadetin özel mükâfatına değinir. Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin gençlik dönemleri önümüze model olarak verilir.

1: Kardeşine el uzatmayan Habil örnek verilir,

2: Gerçeğin izinde, yanlışın karşısında bir genç: Hz. İbrahim,

3: Allah için kurban olan İsmail,

4: Sabır burcunda bir taze can: Zindanı zinaya tercih eden Yusuf Peygamber,

5: Bize en güzel örnek Peygamberimizdir.

Çağlar öncesinden Nebevi bir uyarı ile konuya girelim. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle hakkında: “Andolsun, Allah’ın Resulünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.” Ahzab:21 Peygamber Efendimiz, güvenilir, dürüst, merhametli, iffetli, adil, cesur, cömert, sabırlı, vefalı hâsılı ahlaklı bir gençti. Hz. Peygamber ilk vahiyle karşılaştığında titreyerek evine gelmiş ve Hz. Hatice validemiz kendisini şu sözlerle teskin etmiştir: “Allah'a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hakk hiç bir vakit seni utandırmaz. Çünkü sen, akrabanı gözetirsin. İşini görmekten âciz kimselerin ağırlıklarını yüklenirsin, Fakire verir, kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın. Misafiri ağırlarsın. Hak yolunda zuhûr eden olaylarda halka yardım edersin...” Hz. Hatice validemizin dilinden Hz. Peygamberin güzel ahlakı özetlenmiştir.

Peygamberimiz gençlere güvenmiştir. Gençlere özel zaman ayırmıştır. Bir eğitimci olarak Hz. Peygamber’in (s.a.v) hedefi; inançlı, ahlaklı, iffetli ve izzetli bir gençlik yetiştirebilmekti. Efendimiz her zamanı değerlendirmiştir. Ashabı Suffe’de olduğu gibi gençlere özel alan açmıştır. Gençlerin yanlışlarına duyarsız kalmamış el uzatmıştır.

Sonuç olarak Dr. Fatih Kurt: Hepimiz; “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” ilkesini ahlak edinerek ulvi bir gaye ile gençlerin yücelmelerine rehberlik etmeyi görev bilmeliyiz. Gençleri İslam’ın şefkat, merhamet, hakkaniyet, güzel ahlak ve bir arada yaşama ilkesiyle tanıştırmak bizim görevimizdir. Diyerek konferansını sonlandırdı.

Program son olarak “Peygamber Efendimiz ve Gençlik” konulu kompozisyon ile “Kırk Hadis” yarışmasında dereceye girenlere ödüllerin verilmesiyle son buldu.