Memur Sen tarafından düzenlenen Kamuda sözleşmeliliğe son şurası başladı.
23 Şubat 20192da başlayan Şurada ilk olarak Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın bazı açıklamalarda bulundu ve sözleşmeli kamu personellerinin kadroya geçiş taleplerini yineledi.
Ali Yalçın 'ın açıklamasından satış başları şu şekilde;
"Memur-Sen olarak, bağlı sendikalarımızın katkısı ve desteğiyle, hem kamu personel sistemine hem de sendikal zemine yönelik reformların, kazanımların, tarihe geçen adımların mimarı, öncüsü, sancaktarı olduk.
Evet, toplu görüşme garebetini bitirip “toplu sözleşme” hakkını elde eden de, kamu görevlilerine daha fazla hak için toplu pazarlık masasında direnen Memur-Sen’dir.
Devlet kamu görevlileriyle sadece toplu sözleşme yapmalı, kamu personel sistemi sözleşmeli istihdam kurtarılmalı” iradesiyle 2011 ve 2013 yıllarında sözleşmeli personele kadroya geçiş hakkını elde eden de Memur-Sen’dir.
Biz Memur-Sen olarak, kuruluşumuzdan bugüne çok temel bir kararı deklare ettik; “kamu hizmetleri memurlar eliyle yürütülmeli ve kamu personel sisteminde temel istihdam modeli kadrolu memur statüsü olarak kabul edilmeli” dedik.
1965 yılından bugüne gitgide temel istihdam modeli haline getirilme noktasına gelen sözleşmeli personel istihdamının, hem parasal maliyeti hem de sosyal maliyeti çok yüksek.
İşi ile eşi arasında tercih yapmaya, kadrolu arkadaşından daha yüksek vergi ödemeye, sosyal güvenlik hakları noktasında belirsizliğe mahkum bir kamu görevlisi portresini; makul, makbul ve adil görebilir miyiz?
Sözleşmeli personel konusundaki kamu personel sisteminin bir çok sorundan, yanlıştan, mağdurdan, haksızlıktan kurtarılması gerekiyor.
Sözleşmeli personel rejimi hem mevzuatıyla hem de varlığıyla bir sorunlar ve tepkiler yumağı oluşturmaktadır.
Sosyal maliyeti hesaplamak bir tarafa karşılamak çok zor. Onlarca çocuğa ders veren öğretmen kendi çocuğundan mahrum. Öğretmen bir tarafa, çocuklar babasından ya da annesinden belki de her ikisinden mahrum.
Bir ilçenin, köyün, kasabanın insanını hastalıktan kurtarıp şifayla buluşturan sağlık personeli, eşiyle, çocuğuyla, annesi, babasıyla görüşmekten mahrum.
Türkiye, kamu hizmetlerini bütünüyle kadrolu personel ile verebilecek kadar kadim bir birikime, bunun finansla maliyetini karşılayacak ekonomik yeterliğe sahiptir. Hiç kimse aksine inanmamızı istemesin.
Çalıştaylarımız ve Şuramız kadrolu istihdamın hem mümkün hem de gerekli olduğunu tescilleyen bir iradeyi ve birikimi ortaya koyacaktır. "
kaynak:kamubulteni.com