TEŞRİK TEKBİRLERİ: PAZARTESİ GÜNÜ(19.07.2021) SABAH NAMAZI İLE BAŞLAYIP BAYRAMIN 4.GÜNÜ(23.07.2021) İKİNDİ NAMAZI İLE SON BULUR.FARZLARIN PEŞİNDEN BİR KEZ TEKBİR GETİRİRİZ.: الله أكبر الله أكبر لا إله إلا الله، والله أكبر الله أكبر ولله الحمد. "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd” Manası: "Allah (her şeyden) en büyüktür (en yüce ve saygıya en çok layık olandır), Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilâh yoktur. Ve Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Bütün övgüler Allah'a mahsustur." Tekbirin tarihi, İsmail (a.s.)’ın kurban ediliş hadisesine dayandırılır. İbrahim (a.s.), Allah’a vâd ettiği üzere oğlu İsmail (a.s.)’ı kurban etmek için hazırlandığında, Cebrail (a.s.), İsmail (a.s.)’ın yerine kurban etmesi için Hz. İbrahim’e bir koçla yetişir. Cebrail (a.s.) dünya semasına geldiğinde, İbrahim (a.s.)’ın acele edip İsmail’i kurban etmesinden endişe ederek, “Allahu Ekber, Allahu Ekber” diye seslenir. Onu işiten İbrahim (a.s.) da başını kaldırdığında Cebrail (a.s.)’ın bir koçla geldiğini görünce, “La ilahe illallah, vellahu ekber” der. Bunları işiten İsmail (a.s.) da “Allahu Ekber ve lillahil hamd” diye sözü tamamlar ve böylece bildiğimiz tekbir cümlesi oluşur ve bu tekbirle kurban, kıyamete kadar ümmeti Muhammed için sünnet olur. “Tekbir”, Mümin İçin Ne İfade Eder? “Allahu Ekber” ifadesi, “Allah büyüktür” anlamına gelmez. Aksine, “Allah en büyüktür” anlamına gelir. “Allah en büyüktür” demek, Allah’ın her şeyden ve her makamdan büyük olduğunu ifade eder. Dolayısıyla tekbir getiren bir mümin, Allah’ı her şeyden daha yüce tutmayı, onu saygıya en layık görmeyi ve onun hükmü üzerine hüküm kabul etmemeyi de ikrar ve tasdik etmiş olur. Zaten gerçek iman da Allah Teâla’dan, daha büyük makam ve onun üzerinde hüküm sahibi olmadığını kabul etmeyi gerektirir. O halde, tekbir getiren bir mümin, ezelde Allah’a verdiği ve dünyada iman ederek tekrarladığı bu vâdini tazeleyip teyit etmiş olur.
AYDIN YIĞMAN KIRKLARELİ MÜFTÜSÜ
