Oruç ibadeti, İslam'ın beş temel şartından biridir. Kur’an’ın ifadesiyle bizden öncekilere farz kılındığı gibi biz Muhammed sav in ümmetine de farz kılınmıştır (Bakara, 183). Farz kılınan oruç Ramazan orucudur. “...sizden kim Ramazan ayına erişirse Oruç tutsun...” (Bakara, 185). Oruç vesilesiyle müminlere bir çok ruhani ve sıhhi nimet lutfedilmiştir. Bu sebeple Efendimiz sav Pazartesi – Perşembe günleri oruç tutmaya çalışırdı. Bazen öyle Oruç tutardı ki ayın tamamını Oruçlu geçireceği zannedilirdi, bazen de oruçsuz baya günler geçirirdi.
Müminler de Ramazan dışında Oruç nimetinden istifade etmeli, başta Pazartesi – Perşembe olmak üzere bunu yapamazsa en azından ayın başında ortasında ve sonunda olmak üzere bunu da yapamazsa en azından ayda bir gün Oruç tutarak bu ibadeti hayatının bir parçası haline getirmelidir. Efendimiz sav bizi Oruca teşvik etmek üzere “Kim Ramazan Orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse sanki yılın bütününde oruç tutmuş gibi olur.” (Müslim, Sıyam, 204) buyurmakta, Ramazanda kazandığımız Oruç hasletimizi Şevvalde de devam ettirmemizi istemektedir. Dinimizde her iyiliğe en az on sevap verileceği dolayısıyla bu altı günle toplamda otuz altı gün Oruç tutacağımız için toplamda en az 360 günlük Oruç sevabı yapmaktadır. Hicri takvimde yıl 354 gün olduğu için bu da en az yılın tamamını Oruçla değerlendirmek demektir. 13 Temmuza kadar ister peşpeşe isterse Pazartesi – Perşembe günleri Oruç tutarak bu büyük müjdeye nail olabiliriz.
Şevval Orucu olarak da isimlendirilen bu Oruç, Oruç ibadetini Müslüman’a hayatının Ramazan dışındaki günlerinde de bu ibadeti anımsaması ve lütfundan istifade etmesi için bir teşvik mahiyetindedir. Zira Efendimiz sav Pazartesi – Perşembe günleri Oruç tutar kendisine neden bu günlerde Oruç tuttuğunu sıralara ise “Pazartesi, benim doğduğum Peygamber olarak görevlendirildiğim gün Perşembe ise haftalık amellerin Allah’a sunulduğu gün olduğu için bugünlerde Oruçlu olmak istiyorum” (Müslim, Sıyam, 196-198). Efendimizin sav bu en belirgin sünneti ondan sonra Müminlerce de benimsenmiş güzel bir hatıra olarak yaşatılarak Oruç ibadeti senenenin bütün zamanlarına yayılmıştır. Efendimiz sav ayrıca eyyam-ı biyd/ayın aydınlık günleri ayın en parlak olduğu 13, 14 ve 15. günlerini Oruçlu geçirmeye gayret eder ve Müminleri de bu günleri Oruçla geçirmek için teşvik etmektedir. O günlerde Oruç tutmanın senenin bütün günlerini Oruçla geçirmiş gibi olduğunu belirten Efendimiz sav, böylece senenin tamamında Oruç ibadetinin yer almasını hedeflemiştir. (İbni Maça, Sıyam, 29)
Efendimiz sav in üzerinde ısrarla tavsiye buyurduğu bir diğer Oruç da Hac ayı olarak bilinen Zilhicce ayının ilk on gününde tutulmasını tavsiye ettiği Oruçtur. O sav bugünlerdeki Orucu, Allah yolunda cihad etmekten de üstün saymaktadır. (Buhari, İdeyn, 11)
Not: Oruç imsak vaktinde başlar ve Akşam ezanı vaktinde iftar olur. Ramazan ayında kolaylık olsun diye Sabah ezanı imsak vaktinde okunurken Ramazan ayı dışında normal vaktinde okunmaktadır dolayısıyla Ramazan ayı dışında Sabah ezanına kadar yeme içmeye devam etmek Oruç tutmaya manidir çünkü imsak vaktinden yarım saat sonra Sabah ezanı okunduğundan vakit çoktan geçmiş olmaktadır.