Her YENİ YIL geldiğinde
Değişmeyen ama giderek taraftar kaybeden en azından eskiye nazaran daha da ılımanlaşan bir kitlenin oluşturduğu YILBAŞI KUTLAMASI meselemiz var.
Elbette bu yazımızda YILBAŞI KUTLAMASI günahtır ya da değildir tartışması yapacak değilim, zaten ben bir hocayım ve tarafım zaten doğal olarak "men teşebbehe bi kavmin fehüve minhum" tehlikesine inanan ve bunu anlatan biriyim ve benden kimse yıllar geçse de farklı bir şey beklemesin.
Burada asıl vurgulamak istediğim şey bambaşka bir gündem. Ee o zaman bunun YILBAŞI KUTLAMASI ile alakası nedir hocam diye ebette soracaksınız biliyorum, az sabır yazıyı okuyun meramımı zaten anlamış olacaksınız.
YILBAŞI KUTLAMASI üzerinden devam edelim. Çok eskiye gitmeye gerek yok bundan en eski 30 sene öncesine gittiğimizde ateşli konuların başında gelirdi bu zamanlar bu faaliyet. Elde broşürler duvarlarda afiş ve pankartlar... İstisnasız bütün hocaların Aralığın ikinci haftasından itibaren vaaz konusu PİYANGO ve YILBAŞI KUTLAMALARI oluştururdu. Gerçi dertli hoca sayısı düşük değil elhamdulillah hala hocalarımız ellerinden geleni yapmaya gayret ediyor.
Fakat şöyle bir şey var İDEOLOJİLER artık taktik değiştirdi. Eskiden her şey İDEOLOJİ kisvesiyle yapılırken sadece gizli olarak MASONLAR bilinir ve onlardan hararetle bahsedilirdi fakat her şey yapan onlar olmasına güçlü olan onlar olmasına rağmen kimse O ŞEYTANLARDAN olmak istemezdi. Şimdi de İDEOLOJİLER önemsiz neymiş efendim o kominizm liberalist falan falan gibi hikayeler deyip insanları KIRMIZI ÇİZGİLERİ olmayan birer silik mahluk haline dönüştürme faaliyetleri özellikle nesillerimizi ve istikbalimizi hedef almış durumda. Buna göre hiç bir kırmızı çizgisi olmayan tamamen EGOİST, BENCİL PRAGMATİST bir insan tipi arzuluyorlar bu EGEMENLERİN en çok sevdiği insan modeli.
İşte bu düşünceye sahip insanlar öyle br hamle geliştirdiler ki yıllarca hocalarım çırpınıp durduğu YILBAŞI KUTLAMALARININ tehlikesini adeta bir kalemde silip attılar.
Neymiş efendim?
YILBAŞI KUTLAMALARININ dinle imanla alakası yoktur. Yeni bir yıl geliyor bütün dünya olarak biz de buna seviniyoruz ve o gece hep birlikte 10, 9, 8 , 7... diyerek neşe içinde yeni bir yıla gireceğiz o akşam hepbirlikte güleceğiz oynayacağız yiyeceğiz içeceğiz, ne var bunda. Bunun neresinde DİN İMAN var, bunlar hep geri kafalılık.
İşte bu argümanla yürüdüler, okullarda gençler zaten eğlenme için zaman ve zemin kovalıyor YILBAŞI bunun büyük fırsatı Vur patlasın çal oynasın. Bu argüman yıllarca hocaların milleti uzak tutmaya çalıştığı YILBAŞI KUTLAMALARINA karşı ellerini zayıflattı ve maalesef kutlayanlar artık çoğunluk. Telefonlarımıza bile sevdiğimiz dostlarımızdan Yılbaşı mesajları yağıyor.
Din ile İmanla alakalı değil diye yutturdukları YILBAŞI KUTLAMALARI nın şekli değişti de bizim mi haberimiz yok. Yine aynı şekilde Kutlamalar hiç istifini bozmadan devam ediyor. Sular seller gibi o gece ALKOL tüketimi tavan yapıyor, HİNDİ türev yemekler sofraları süslüyor., ÇAM süslemeleri tam gaz devam ediyor. Yani Kutlamaların şeklinde zerre değişme yok.
Diyanet İşleri Başkanlığımız senelerce YILBAŞI HUTBELERİ okutur. Ya doğrudan bu konulara girer ya da en azından bir satır değinir ve der ki:
Ey Müslümanlar!
Geliniz bizim dinimize kültürümüze uymayan bu kutlamalar yerine acaba geçirdiğim bu seneyi iyilik ve güzellik adına nasıl geçirdim, gelecek bu seneyi nasıl geçirebilirim bunun hesabını yaparak bir değerlendirme yapalım.
Bu çağrı hala devam ediyor. Her ne kadar birileri YILBAŞI KUTLAMALARININ beynelminel olduğunu iddia etse de kutlama şekli değişmediğine göre gelin biz DİYANETİMİZİN bu çağrısına kulak vererek bu geceyi bir değerlendirme gecesi olarak AİLECE bu seneyi nasıl geçirdik, hangi iyilikleri yaptık hangi yanlışlrda bulunduk şu an durumumuz nedir? Gelecek sene neler yapabiliriz? sorularına cevap arayalım ki İYİLİKLER GÜZELLİKLER çoğalsın dünyamız da ukbamız da saadet bulsun.
Son bir not:
Yıl geliyor diye sevinenler
Neden ay geliyor diye sevinmiyor
Neden aynı çoşku ve heyecanı DİNİ ve MİLLİ Bayramlarımızda göstermiyor?
DİNİ BAYRAMLARI hep bir TATİL olarak görüp değerlendiriyor.