ABD TARAFINDAN KATLEDİLMESİ KASIM SÜLEYMANİ'NİN ELİNDEKİ KANI TEMİZLER Mİ


Kasım Süleymani

11 Eylül ikiz kuleler saldırısı sonrası başlayan Ortadoğuyu yani İslam Coğrafyasını yeniden şekillendirme harekatı bizzat geçmiş İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedi Nejat tarafından bizim desteğimiz olmasaydı ABD, Afganistan’a girebilir miydi, Irak’ı ele geçirebilir miydi? Bu işbirliği itirafı ABD tarafından da yalanlanmadı. İşte bu süreçte yıldızı parlamıştı Kasım Süleymani’nin. İran’ın yeniden şekillendirilen coğrafyada kudretli generaliydi O. İsmi daha çok Suriye olayları patlak verdiğinde öne çıkan general, bir çok toplu katliamın da yöneticisi. Bir savaş suçlusu, eli kanlı bir zalim.

ABD ikiz kule saldırısından ELKAİDE lideri Usame b. Ladin’i sorumlu tutmuş bir süre sonra da kendisini bir suikast ile öldürmüştü. Yine ELKAİDE sonrası ortaya çıkan IŞID daha sonra adı DAEŞ e dönüşen örgüt, Irak ve Suriye’de bir çok bölgeyi ele geçirmiş daha sonra DAEŞ lideri Bağdadi Halifeliğini ilan etmişti. ABD onu da bir suikastla ortadan kaldırmıştı 2019 yılında. 2019 son günlerinde Irak’ta ABD büyükelçiliği İran Destekli Süleymani kontrollü Haşbi Şabi örgütü üyelerince ateşe verildi. Bu gelecek olayların ilk işaret fişeğiydi. ABD saldırıdan İran’ı sorumlu tutuyor bundan vazgeçmesini söylüyordu fakat Haşbi Şabi üyeleri geri adım atmıyordu. 2020’nin daha ilk günleriydi ve bölgede tansiyon oldukça yüksekti ki bir gece yarısı Bağdat havaalanı yakınında yine bir suikastla İran’ın kudretli generali Kasım Süleymani’nin öldürüldüğünü ajanslar duyurdu, sonra taraflar da teyid ettiler.

Süleymani’nin öldürülmesine hem dünyadan hem de içeride bizim İslami camiadan tepkiler gecikmedi. Bu saldırı olmasaydı istisnasız camia, Kasım Süleymani’nin eli kanlı bir zalim olduğunda ittifak edecekken birden bire kendisini “şehid” diye vasıflayanlar bile oldu. Hatta bu kimseler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüşmesinde “Şehid Kasım Süleymani’nin katledilmesi bizi derinden üzmüştür, acınızı paylaşıyoruz” şeklinde demeç verdiğini iddia bile ettiler. Bu iddia anında yalanlandı. Sonra HAMAS liderlerinden Haniye’nin benzer ifade kullandığı bilgisi yayına sokuldu. Belliydi ki “şehit” diyenler yanlarına “destekçi” arıyorlardı. Çünkü eli kanlı bir savaş suçlusuna bir zalime sırf ABD tarafından öldürüldü diye “şehid” deniyordu.

Çok ilginçtir ki daha evvel Usame b. Ladin ve Bağdadi de ABD tarafından benzer şekilde katledilmişti fakat malum çevreler bu konuda “şehid” şeklinde bir açıklama yapmamışlardı. Peki ne oldu da Kasım Süleymani “şehid” sayıldı. Eğer ABD tarafından katledilmesi gerekçe ise diğer iki isim de aynı şekilde katledildi hatta Usame b. Ladin’in cesedi bile denize atılmıştı ABD tarafından. Yani daha vahşice davranıldı Ladin’e, eğer ABD karşıtlığı ile bu pozisyon alındıysa o zaman neden susuldu? Usame b. Ladin bütün savaşını da ABD ye karşı vermiş bir isimdi. Kasım Süleymani’nin kurduğu yönettiği Kudüs Gücü ise Ne İsrail’e Ne de ABD’ye tek bir mermi sıkmamış bütün gücüyle binlerce masumun kanına ve ırzına girilmişti.

ABD tarafından katledilmek Kasım Süleymani’nin elindeki kanı temizler mi ki kendisine “şehadet” payesi veriliyor, üzüntüler ve başsağlığı mesajları yayınlanabiliyor?

Diğer taraftan bu eli kanlı zalimin ABD tarafından öldürülmesine oldukça sevinen başka bir tarafımız daha var. Bunlara göre Allah bir zalimin eliyle başka bir zalimi imha etmişti Ateşi bol olsundu.

Benim de tercih ettiğim kesime göre ise Kasım Süleymani ve İran öncelikle Ehl_i Kıbledir yani onların Müslümanlığını tartışmayız. Kasım Süleymani canavarının cezasını biz vermeliydik, ABD tarafından İslam topraklarında katledilmesi sevincimizi kursağımızda bıraktı çünkü ABD ile aynı sevince ortak olamazdık. Hesabını biz kesmeliydik, binlerce masumu katlettiği gibi katledildi.

Bu ölüm bize ders olmalı.

*Kafirle işbirliği olmaz. Bundan hiçbir zaman kar elde edilmez.

*Kafirin dostluğu menfaati kadardır, bu değişmez.

*Ne olursa olsun Mazlumun AHI yerde kalmaz.

*Müslümanlar birbirlerine ihanet etmeseler KAFİR ne kadar güçlü olursa olsun Müslümanlar üzerine musallat olamaz.

*Bunun en büyük sebebi MEZHEPÇİLİK mikrobudur. Bu mezhepçilik sebebiyle Müslümanların güçleri param parça edilmiş yurtları tarumar hale getirilmiştir.

*Müslümanlar farklılıklarını bir kenara bırakarak BİRLEŞMEK zorundadırlar yoksa IRAK LİBYA SURİYE gibi yok edilirler.