İl Müftümüz Ali Gülden 16-21 Mayıs Aile Haftası münasebetiyle Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün hazırladığı programda konferans verdi.
Konferansını İslam ve Modernitenin insan ve aile algısı. Modernitenin aile kurumunu tahrip etmeye dönük saldırıları, islamın aile kurumuna bakışı, Hz Peygamberin tavsiyeleri ve sürdürülebilir mutlu aile için altın kurallar üzerine inşa etti.
Konferansta Gülden, İnsan ilk terbiyesini, edep ve ahlâkını, eğitim ve öğretimini anne-babasından alır; gerçek anlamda sevgi, şefkat, merhamet, güven, huzur ve mutluluğu aile yuvasında bulur. Aile, fertlerin birbirlerinden sorumlu olduğu eş, varsa çocuklar, ebeveyn ve yani yakın akrabalardan oluşan toplumun en küçük birimidir. Müslüman bir toplumda aile, sosyal bir birim olduğu kadar aynı zamanda İslâmî bir müessesedir. Âile, erkeğin eksiklerinin kadınla; kadının eksiklerinin de erkekle tamamlandığı, birbirlerinin ihtiyaçlarının temin edildiği, iki cinsi kaynaştıran bir kurumdur. Âile erkek ve kadını asil bir duygu ve heyecanla birleştirir, bedenlerini sükûna, ruhularını huzura eriştirir. Âile sevgi, saygı, şefkat, fedakârlık ve birlik ocağıdır. Âile yuvası okuldur, mesciddir; huzurun yurdu ve yuvasıdır dedi.
Gülden, Nikâh, iki ayrı cinsiyetten insanın, İslâmî kurallar çerçevesinde bir araya gelmesidir. Nikah akdi ile meşru bir zeminde kurulan aile, insan hayatını derinden etkileyen bir değişim ve dönüşümdür. Bireysel yaşayıştan toplum, cemaat ve devlet olmaya geçiştir. Düzensizlikten nizama evrilmedir. Bu sebeple müslüman ailelerden oluşan bir toplumunda; aile yuvaları başta olmak üzere sokak, işyeri ve sosyal ortamlarında huzursuzluk, kavga ve niza beklenmez. Çünkü kadınıyla erkeğiyle fedâkârlığın, karşılık beklemeden vermenin, merhametin, sabrın, ahlâk güzelliğinin öğrenildiği bir okuldur âile. İslâm, akıllı ve büluğ yaşını aşmış bütün fertlerini nikah kıymak suretiyle bu okula kayıt yaptırmaya davet eder. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de en detaylı yer verilen konuların başında evlilik müessesi gelir. Yuvanın nasıl kurulacağı, aile içindeki görev ve sorumlulukların neler olduğu, çıkan sorunların nasıl çözüme kavuşturulacağı, sorunlar çözülemezse evliliğin nasıl sonlandırılacağı gibi konular kapsamlı bir şekilde anlatılmıştır. Bu, dinimizin evlilik kurumuna ne kadar çok önem verdiğini gösterir. Allah Rasülü (s.a.v.) nikahsız birliktelikler için şu uyarıyı yapar: "Nikâh, benim sünnetimdir. Nikahsız olarak bir arada yaşayanlar benden değildir. Evlenin, çocuk sahibi olun; ben kıyâmet gününde ümmetimin çokluğu ile iftihar edeceğim." (İbn Mâce, Nikâh 1) Bundan dolayı dinimiz evliliği tavsiye ettiği gibi, evlilik çağında olanların evlenmesine yardımcı olunmasını da öğütlemiştir. Çocuklarının aile yuvası kurmasını sağlamayı anne ve babaların görevleri arasında saymıştır. "Allah'ın emri, Peygamber'in kavli/sünneti" ile başlatılan evlilik süreci ile kurulan ailede, Allah'ın emirleri ile Peygamber'in sünnetlerine de riayet edileceği taahhüdü de yer alır. Bu ölçülerde kurulacak bir aile ortamı huzur, mutluluk ve saadet kaynağı olacak hem dünya hem de ahiret saadeti sunacaktır sözleriyle konferansını tamamladı.
Programa Valimiz Sayın Ziya Polat, İl Jandarma Komutanı Halil Başer, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Abdullah Neşeli, Gençlik Spor İl Müdürü Rasim Parlak ve çok sayıda vatandaş katıldı.
