Onlarca öykü taşır Sarıkamış bağrında. On binlerce şehidin donarak canlarını verdiği Sarıkamış’tan, birinci cihan harbinde anaları oğulsuz, gelinleri yârsiz, çocukları babasız bırakan bir dram....
 VE ONLARDAN BİRİ: MARAŞLI ŞEYHOĞLU SATILMIŞ'IN DRAMI
 Faruk Nâfiz Çamlıbel’in ünlü “Han Duvarları” şiirinde, ismi geçen Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış, Sarıkamış’tan sağ dönen bir askerdir aslında.
 Yemen cephesinden Sarıkamış cephesine sevk edilen askerlerden olduğu için üzerinde kışlık elbisesi bile yoktur.
 Savaş bittikten sonra köyüne, anne ve babasına dönmek için yola çıkar, ancak vereme yakalanmıştır.
 Ulukışla taraflarında kaldığı bir handa, köyüne ulaşamadan ölür, ölmeden önce de hanın duvarlarına aşağıdaki dörtlükleri yazar.
 1922 yılının soğuk bir Mart ayında Kayseri Lisesi'ne atanan genç edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel bir yaylı arabayla Kayseri'ye giderken aynı handa misafir kalır ve Şeyhoğlu Satılmış'ın ölmeden önce duvara yazdığı o meşhur dörtlükleri görür ve ünlü şiiri Han Duvarları'na aktarır:
-Garibim namıma Kerem diyorlar
 Aslımı el almış harem diyorlar
 Hastayım derdime verem diyorlar
 Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben…
 -On yıl var ayrıyım kına dağından
 Baba ocağından yar kucağından
 Bir çiçek dermeden sevgi bağından
 Huduttan hududa atılmışım ben…
 -Gönlümü çekse de yârin hayâli
 Aşmaya kudretim yetmez cibâli
 Yolcuyum bir kuru yaprak misâli
 Rüzgârın önüne katılmışım ben…
 (alıntı)
 Bu vatan için mücadele eden, tüm gazi ve şehitlerimizi ve hususen sarıkamış şehit ve gazilerimizi Kur'an kurslarımızda hafızlarımızın okuduğu hatimler ile yad ediyoruz..Aziz ruhları şad mekanları cennet olsun.
 Celal SÜRGEÇ

