Çalış: Kendine umut olamayan başkasına umut olamaz
Karaman İl Müftülüğünce, vatandaşlara din konusunda sahih bilgiler sunmak, her türlü vasıtadan yararlanarak onları aydınlatmak ve irşat faaliyetlerinde bulunmak amacıyla görev alanı çerçevesinde konferansların düzenlenmesine devam ediliyor.
Bu çerçevede Karaman İl Müftülüğü KMÜ İslami İlimler Geçerken Topluluğu işbirliği ile "Ümmete Umut Olmak" konulu konferans düzenlendi.
KMÜ Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda açılış ve selamlama konuşmasını yapan Geçerken Topluluğu Başkanı Mahmut Taha ÇAKIR, başkalarına umut olmanın önemine ve özellikle günümüzde Gazze başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde zulüm altındaki mazlum kardeşlerimize umut olmanın kıymetine vurgu yaparak konferansa katılım sağlayanlara teşekkür etti.
Konuşmacı olarak programa katılan Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halit Çalış, "Ümmete Umut Olmak" konulu konferans verdi.
Çalış, kendine umut olamayanın başkasına umut olamayacağını, kendi sorunlarını çözemeyenin başkasının sorunlarını çözemeyeceğini vurguladıktan sonra "Davranışı duygu, duyguyu düşünce, düşünceyi de zihniyet harekete geçirir ve besler" dedi. Ardından "Eğer ortada sorunlu bir davranış varsa davranışın düzelmesi için sorunun köküne giderek önce zihniyetin değişmesi gerekir, çünkü zihniyet değişmeden düşünce değişmez, düşünce değişmeden duygu değişmez, duygu değişmeden de davranış değişmez" dedi. Yine "Zihniyet, sahih ilim ve bilginin hikmetle kazanılmasıyla değişir, Duygu da ahlaki kazanımlarla değişir. Davranışlar duygulardan beslenir, öyleyse duyguyu işgalden kurtarmalıyız." dedi. Devamında "Zihniyeti işgal altında olan kimse hayatın anlamını Yüce Kitabımız Kur'an'dan arayıp alacağına başka sapkın görüşlerden arayıp alır.
Her ilimde usul çok önemlidir Kur'an ve sünnetti de usulüne göre okuyup anlamalıyız. Bazen zihniyetin bozukluğunu Kuran ile düzeltmeye çalışıyoruz ama usulümüz doğru olmazsa zihniyetimizi düzeltemeyiz.
Kişi eğer uygun bir usulle hareket etmezse hevasını ilke edinmiş olur, sübjektiflikle karar vermiş olur.
Duygunun işgalden kurtulması için de
kabir ziyaretleri yapabiliriz, ahireti hatırlayabiliriz çünkü insan dünyevileştikçe duyguları köreliyor. Bizler doğal fıtrat üzere iken günahlar bizleri elektrik gibi çarpıyordu şimdi ise içindeyiz tepkimiz yok, sekülerleşme bizi bu hale getirdi.
Yine duygunun işgalden kurtulması için çevremizdeki tanıdıklarımızla telefondan ziyade yüzyüze sohbetler edebiliriz, onları ziyaret edebiliriz. Hasta ziyaretleri yapabiliriz. Güzel insanları ziyaret edebiliriz." şeklinde tavsiyelerde bulundu. Çalış konuşmalarını "İnsanız zaaflarımız var, muhasebe ortamlarını artırmalıyız. Başkalarına umut olmak istiyorsak, başkalarının değil önce kendi muhasebemizi yapmalıyız, önce kendi eksiklerimizi gidermeliyiz. Zihniyetimizi esaretten kurtarma noktasında da tabi ki belki en önemlisi özgüven sahibi, cesur ve sonsuz gayret sahibi olmalıyız. Tembelliği bırakmalıyız. Tembellik insanın başına gelebilecek en büyük felakettir" diyerek tamamladı.
Program hediye takdimi ile sona erdi.