Elazığ, Sivrice’de meydana gelen deprem nedeniyle bölgede bulunan Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali ERBAŞ, Elazığ’dan sonra depremin şiddetli şekilde hissedildiği ilimizi ziyaret etti.
İlk olarak Müftülüğümüzü ziyaret eden Prof. Dr. ERBAŞ, Müftülük girişinde İl Müftümüz Veysel IŞILDAR, İl Müftü Yardımcılarımız, İlçe Müftülerimiz ve Daire Personelimiz tarafından karşılandı.
İl Müftümüz IŞILDAR’dan deprem öncesi ve sonrasında Müftülüğümüzce manevi rehberlik, din hizmetleri, eğitim hizmetleri ve diğer alanlarda gerçekleştirilen faaliyetler ile depremde hasar gören camiler hakkında bilgi aldı.
Depremde zarar gören tarihi Hacı Yusuf Taş (Yeni) Camii'nde de incelemelerde bulunan Başkan Erbaş, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, tarihi camide meydana gelen hasar için üzüldüklerini ancak, can kaybı olmamasının üzüntülerini azalttığını söyledi.
“Cenab-ı Hak daha büyük depremlerden korusun” diyen Prof. Dr. ERBAŞ, şöyle devam etti: "Malatya'nın merkezinde çok fazla hasar yok, can kaybı da yok. Bundan dolayı Allah'a hamd ediyoruz. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ilk anda hem Elazığ'da hem Malatya'da bulunduk. Şu an Elazığ'da Türkiye Diyanet Vakfının mobil mutfağı 5 bin kişiye yemek verecek şekilde kuruldu. Depremzede kardeşlerimizin yanındayız. Bu camide hasarın en kısa sürede tespit edilerek, gereğinin yapılmasını arzu ediyoruz, üzerimize düşeni yapacağız.”
Prof. Dr. ERBAŞ, bir gazetecinin, “Gündemde bir tartışma var; depremde ölenler şehit midir, değil midir?” sorusu üzerine, “Depremde, yangında ölenler, denizde, sel felaketinde boğulanlar İslam fıkhına göre hükmen şehit sayılır” cevabını verdi.
Daha sonra Söğütlü Camii’ne geçerek, burada depremde hayatını kaybedenler için okunan Kur’an-ı Kerim tilavetini dinleyen Prof. Dr. ERBAŞ, camide yaptığı konuşmada; “Muhterem Müslümanlar malumunuz, Cuma akşamı Malatya-Elazığ yöresinde bir deprem yaşadık. Bu depremde vefat eden insanlarımız oldu. Allah hepsine rahmet eylesin, yaralı olan kardeşlerimiz var, onlara da acil şifa diliyoruz. Rabbim en kısa zamanda sağlıklarına kavuşmalarını nasip eylesin inşallah” dedi.
Prof. Dr. ERBAŞ, dünya hayatının bir imtihan olduğunu, Allah’ın depremle kıyameti hatırlattığını ifade etti. Depremin bir uyarı olduğunu belirterek, binaları sağlam yapmanın bir kulluk vazifesi olduğunu işaret eden Prof. Dr. ERBAŞ, “Dünya için tedbirimiz bu olacak. Peki, ahiret için tedbirimiz ne olacak? Her an ölecekmiş gibi ölüme hazır yaşamalıyız, ölüme hazır olmalıyız. Kaşla göz arasında ölüm. O akşam deprem olduğu anda çoluğuyla çocuğuyla belki sohbet ediyordu kardeşlerimiz, bina çöktü ve rahmet-i Rahman'a kavuştular. Onlardan biri biz de olabilirdik. Kendimizi onların yerine koyalım ve alacağımız dersi oradan alalım” şeklinde konuştu.
Deprem bölgesinde camilerin depremzedelere açık olduğunu kaydeden Prof. Dr. ERBAŞ, “Cenab-ı Hak geçmişlerimize, depremde vefat eden kardeşlerimize rahmet eylesin, yaralı olanlara acil şifalar nasip eylesin. Depremzede kardeşlerimize yardım eylesin” niyazında bulundu.
Devletin tüm imkânlarıyla depremzedelerin yanında olduğunu belirten Prof. Dr. ERBAŞ, “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz, hem burada hem Elazığ'da. Biz üç gündür gerekli ziyaretleri yapıyoruz, manevi destek olmaya çalışıyoruz.
