Cankiri’da Isra Mirac Ve Kudüs (makale)

Cankiri'da Isra Mirac Ve Kudüs (makale)

isra mirac ve kudüs (makale)

29 Ocak 2024 - 11:45

“Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.” (İsra, 17/1)

Gece yolculuğu anlamına gelen İsrâ, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) geceleyin Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya götürülmesini ifade ederken, Mirac Mescid-i Aksâ’dan Sidretü’l-Müntehâ’ya kadar olan yükselişi ifade etmek için kullanılmaktadır. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) fizikötesi âlemlere seyahatiyle ilgili bu iki safha sonraki dönemlerde birleştirilmiş ve Miraç Kandili adıyla kutlanmaya başlanmıştır.

Buhârî ve Müslim’de yer alan rivayetlerin ortak noktalarına göre olay şu şekilde cereyan etmiştir: Bir gece Resûlullah, Kâbe’de Hicr veya Hatîm denilen yerde iken (diğer bazı rivayetlerde amcasının kızı Ümmühânî’nin evinde) bazı rivayetlerde uykuda bulunduğu sırada veya uyku ile uyanıklık arası bir halde, Cebrâil (a.s.) geldi; göğsünü açtı, zemzemle yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurup kapattı. Enes b. Malik’in rivayet ettiği hadisi şerifte Resûlullah (s.a.s.) Mirac’ını şu şekilde anlatmıştır: “Bana merkepten büyük, katırdan küçük, uzun ve beyaz bir binek olan Burak’ı getirdiler. Adımını gözünün görebildiği en son noktaya atardı. Ben ona binerek Beyt-i Makdis’e geldim ve onu benden önceki peygamberlerin bağladıkları halkaya bağladım. Sonra mescide girerek orda iki rekât namaz kıldım. Sonra çıktım, derken bana Cibril bir kap dolusu şarap, bir kap dolusu da süt getirdi. Ben sütü aldım. Bunun üzerine Cibril, ‘Fıtratı seçtin.’ dedi. Sonra beni semaya çıkardı. Cibril, gök kapısını çaldı. ‘Sen kimsin?’ dediler. ‘Cibrilim’ cevabını verdi. ‘Yanında kim var?’ diye sorduklarında, ‘Muhammed.’ dedi. ‘O, gönderildi mi?’ diye sordular; ‘Evet, gönderildi.’ dedi. Bunun üzerine bize kapıyı açtılar. Orada Âdem ile karşılaştım. Beni selâmlayarak hayır duada bulundu…” (Müslim, Îmân, 259)

Abdullah (b. Mes’ûd) şöyle demiştir: “Resûlullah’a (s.a.s.) isra gecesi (Sidretü’l-müntehâ’da) üç şey verilmiştir. Beş vakit namaz ve Bakara Sûresi’nin son âyetleri verilmiş, ümmetinden Allah’a şirk koşmayanların büyük günahları mağfi­ret olunmuştur.” (Müslim, Îmân, 279)

Miracla verilen mesaj, eşini ve amcasını kaybettiği “hüzün yılı”nda Mekke’de bunalan Sevgili Nebî’ye bir yükseliş tecrübesi yaşatmak suretiyle moral vermektir. Resûlullah’a (s.a.s.) yaşatılan bu tecrübe “namaz” ile taçlandırılmıştır. Müminler ise her namazda okudukları “tahiyyât” ile Resûlullah’ın yaşadığı bu hadiseyi tekrar tekrar canlandırır ve Rableri katındaki yüksek mertebelere uzanmak için çırpınırlar âdeta.

Mirac bir yükseliştir… Kulun Allah nezdinde yükselişi… Kullar bu yükselişi hiç şüphesiz O’nun razı olacağı bir hayat ile gerçekleştirirler. İhlasla, takva ile, ibadet ve taat ile… Bilhassa da namaz ile. Zira Namaz müminlerin Mirac’ıdır. (Komisyon Hadislerle İslam, Ankara 2014, 7/22)

İsra suresinin ilk ayetinde Hz. Peygamber’in (s.a.s.) mirac yolculuğuna çıkmadan önce Mescid-i Aksa’ya getirildiği açıkça belirtilmektedir. Mescid-i Aksa hicretten sonrada on altı - on yedi ay kadar kıble olmayı sürmüştür. Kudüs’ün fethinden yıllar önce Hz. Peygamber (s.a.s.) ibadet ve ziyaret maksadıyla gidilmesi gereken üç mescidden birinin Mescid-i Aksâ olduğunu buyurması, Mescid-i Aksa’da kılınan namazın elli bin kat daha sevap olduğu müjdesi İslâm’da Mescid-i Aksâ’nın ne kadar önemli ve değerli olduğunu göstermektedir. Kudüs Müslümanların göz bebeği, ümmetin davası, Peygamberler diyarı, vahyin indiği kutsal toprak, Resulüllah’ın (s.a.s.)  Mirac’da durağı, Hz. Ömer’in, Selahaddin Eyyubi’nin emaneti, ecdadımızın yadigârıdır. Allah Resulü (s.a.s.) Mirac da Kudüs’e uğramış, ümmetini Kudüs’ü ziyaret etmeye teşvik etmiş,  ziyaret edemeyenlere de “Oraya aydınlanmada kullanılmak üzere zeytinyağı gönderirsin” buyurmuştu.  Kudüs müslümanların ilk kıblesidir. Mekke, Medine ve Kudüs kardeştir. Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere nasıl harem ise Kudüs de haremdir. Kudüs’ün esareti ümmetin esareti, Kudüs’ün hürriyeti ümmetin hürriyetidir.

Rabbim Miraç kandilini en güzel şekilde ihya edebilmeyi nasip eylesin.

Hüseyin YAZICI

İl Vaizi


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Şanlıurfa'da Mahkumlara Bağımlılıkla Mücadele Semineri Verildi
Şanlıurfa'da Mahkumlara Bağımlılıkla Mücadele Semineri Verildi
Tdv Kadın Kolları Afyonkarahisar şubesi Tarafından "hayır çarşısı" Açıldı.
Tdv Kadın Kolları Afyonkarahisar şubesi Tarafından "hayır...