Erzincan’da Müftümüz çetin’in Camiler Ve Din Görevlileri...

Erzincan'da Müftümüz çetin'in Camiler Ve Din Görevlileri Haftası Mesajı

müftümüz çetin'in camiler ve din görevlileri haftası mesajı

02 Ekim 2019 - 13:02

İl Müftümüz Mehmet Emin ÇETİN’in,

“Camiler ve Din Görevlileri Haftası” Mesajı

Rahmân ve Rahîm (olan) Allâh’ın Adıyla…

"Allah’a çağıran, dine ve dünyaya yararlı iş yapan ve "Ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kim vardır?" (Fussilet; 41/33)

Bir inancın, düşüncenin var olması ve hayat bulabilmesi insanın zamanı ve mekânı birlikte ele alması ve kuşatmasıyla mümkündür. Buna göre, bir müminin hayat serüvenindeki en değerli hazinesi olan vahiy; “Nitekim kendi aranızdan, size ayetlerimizi okuyan, sizi her kötülükten arındıran, size kitap ve hikmeti öğreten, ayrıca bilmediklerinizi de öğreten bir peygamber gönderdik.” (Bakara, 2/151.) ayetiyle tescil edilen Hz. Peygamber’in (s.a.s.) şahsında vücut bulmuş, insanlığın huzur çağı asr-ı saadetle anlam kazanmış ve tarihe mührünü vuran mescitlerle bugüne uzanmıştır. Bu açıdan, söz konusu silsilenin nihai noktası olması hasebiyle camiler, varlık, kulluk, gaye, değer ve ahlak ekseninde çok önemli bir fonksiyon icra etmektedir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’in; “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” (Tevbe; 9/18.) ayeti, bu hususu bütün yönleriyle önümüze koyan ilahî bir fermandır.

Bütün güzelliklerin ve ahlaki erdemlerin en büyük ve en güzel temsilcisi olan Allah Resulü, şehirlerin anası Mekke’den Medine’ye hicretle Yesrib’i medenileştirerek tarihin en büyük ahlak ve hukuk dönüşümüne mührünü vurmuş ve bu milat; bilgi, hikmet ve marifet yurdunda doğup iman ve ahlakla neşv-ü nema bulan muhteşem medeniyetimizi şekillendirmiştir.

Hicret sonrası Hz. Peygamber (s.a.v.)’in daha Küba’da yaklaşık iki hafta kaldığı dönemde bir mescid inşâ ettirmiş, burada Medîne halkı arasında yaklaşık bir asrı aşkın bir süredir devam eden savaşı sonlandırıp barışı tesis etmiş, kabilelere nakîb (temsilci)ler belirleyerek yönetim sistemini oluşturmaya başlamıştır. Medine’ye varır varmaz da bir câmi inşa ettirmiştir. Burada da, İslâm medeniyetinin yükseleceği ilim, ahlâk ve irfânın şekillenmesini sağlamıştır. Zira mescit, mümin bilincini inşa etmek, gönülleri imar etmek, zihinleri beslemek, birlik-beraberlik ve kardeşliği pekiştirip sevgi ve dayanışma bağı kurmak, imanın ve İslam’ın toplumsal boyutlarını yaşanır kılmak için muazzam bir imkândır. Bu itibarla, kalabalıkları nitelikli birer topluluk hâline dönüştürecek, kardeşlik iklimini tam manasıyla derinden yaşatarak iman kardeşliğinin her şeyden üstün olduğunu ihsas ettirecek biricik mekânın camiler olduğunu ifade etmek gerekir.

Yüce dinimiz İslam’ın Kur’an ve sünnetten neşet eden değerlerinin hayata dönüşmesinde camiler tarih boyunca önemli görevler icra etmiştir. Bu yönüyle camiler, bizlere ufuk çizip yön tayin eden vahyin ve nebevi düsturun doğru anlaşılıp en güzel şekilde yaşanan bir hayata dönüşmesinde aktif rol oynamaktadır. Zira hayata taşınmayan bir düşüncenin, soyut mecraya hapsolup bir müddet sonra işlevsiz hâle geldiği göz önüne alındığında, camilerin söz konusu işlevi daha net ortaya çıkmaktadır. Bu da açıkça göstermektedir ki camiler, ilahi inayet, rahmet ve ebedî mutluluk kaynağı olarak insanlığa gönderilen İslam’ın evrensel hakikat ve değerlerini yeryüzüyle buluşturan merkezler mesabesindedir.

Hayata hakikat penceresinden bakmayı camiler vasıtasıyla öğreten din gönüllülerimiz, saygın ve üstün vasıflarla donanımlı, ancak yaratılışındaki bir takım zaaflara yenik düşebilen insanoğlunun, zaaf ve sapmalara yenilmeden kulluk yolculuğuna devam edebilmesi için her daim yolunu ve ufkunu aydınlatmaktadır. Bu açıdan bir nevi sigorta vazifesi gören camiler ve din görevlileri, Cenab-ı Hakk’ın bizlerden ne istediğini bilme ve onu davranışlara dönüştürme gayretinin tabii neticesi olan istikamet idealinin de teminatıdır.

Din görevlileri, insanın doğuşunda kulağına okuduğu ezan ve kaamet, vefâtında okuduğu salâ ile insan hayatının her evresinde toplumun merkezinde rol üstlenmiş bir konumdadır.

Modern dönemde insanlar köy ve kasabalarını terk edip şehirlere taşınırken, din gönüllüsü ve görevlisi kardeşlerimiz, köylerimizde ve mahallelerimizde fedâkârâne bir şekilde maddi ve manevi bekçilik hizmetlerini yürütmektedirler.

Bütün bu maksadı câmi olarak “Cami ve Hayat” teması çerçevesinde kendini İslami bir hayatın inşasına adayan, sorumluluk bilinci, ilim ve irfan donanımıyla, güzel ahlâk ve faziletiyle milletimizin dinî ve manevi hayatına hizmet eden din görevlisi ve gönüllüsü kardeşlerimizin haftasını tebrik eder, haftamızın halkımıza ve İslâm âlemine hayırlar getirmesini temennî ederim. Ahirete irtihâl eden hademe-i hayrâta Yüce Allah’tan rahmet diler; hayatta olanlara sıhhat ve afiyet içerisinde daha nice hizmetler nasip etmesini niyaz ederim.

Mehmet Emin ÇETİN

Erzincan İl Müftüsü

 


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
ığdır Il Müftülüsü Zahit Demirel ığdır'lı 1974 Kıbrıs Barış Harekatına Katılanlar Dayanışma Derneğini Ziyaret Etti
ığdır Il Müftülüsü Zahit Demirel ığdır'lı 1974...
Antalya’da Gençlik Faaliyetlerinde Görev Alan Personele Yönelik "eğitim Semineri" Düzenlendi.
Antalya’da Gençlik Faaliyetlerinde Görev Alan Personele Yönelik...